ulak

ulak, -ğı

a. Haberci: “Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı.” -N. Araz.


ulak Fr. Afferent, te
ulak

Her zaman el altında bulunan kişi, yardımcı.


ulak

1. Postacı, haberci. 2. Tren.


ulak

1. Ek, yama. 2. Saça takılan ek saç ya da bağ. 3. Kadın saç beliklerinden her biri. 4. İp, bağ. 5. Ekli, parçalı, yamalı.


ulak

Güçlü, iriyarı adam.


ulak

Öğrenci.


ulak

Aşılı ağaç.


ulak

Oğlak.


ulak

Sayı: Bu sürünün ulağı ne kadar?


ulak

Kışın balık topluluğu, kümesi.


ulak

Amaç.


ulak

1. Her zaman el altında bulunan kişi, yardımcı. 2. Aracı.


ulak

Yaramaz.


ulak

Ek, parça, yama.


ulak

Haberci


ulak İng. messenger

Antik tiyatroda, yer birliğini bozmamak için, sahne dışındaki önemli bir olayı anlatan kişi.


ulak Osm. Sâî, berid

Resmî kâğıtları ve haberleri ivedilikle götürüp getiren görevli.


ulak İng. messenger

Antik tiyatroda yer birliğini bozmamak için, sahne dışında geçen ve baş olgunun akış yönünden önemli (savaş sonucu, ölüm v.b.) olayları oyunun sonuna yakın bir yerde gelip anlatan kişi. Haberci.


ulak, (ulağ)

1. Parça. 2. Eskiden, bir yerden başka yere posta veya haber götüren. 3. At.


Ulak Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Haber götüren kimse, postacı. 2. Yardımcı. 3. Amaç, hedef. 4. İri yarı, güçlü kimse. 5. Ek, yama. 6. At.


Ulak

Şırnak ili, İdil ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


ulak için benzer kelimeler


ulak, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, u harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'u', 'l', 'a', 'k', şeklindedir.
ulak kelimesinin tersten yazılışı kalu diziliminde gösterilir.