usta

usta Far. ust¥d

a. 1. Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse: “Nöbetçi, ustanın anasına ters ters baktı.” -N. Hikmet. 2. Zanaat öğreticisi. 3. Zanaatçılar için unvan: “Üzeyir usta yoldan geçmeyeceğimizi söyledi.” -R. H. Karay. 4. sf. Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir: “Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi.” -T. Buğra. 5. tar. Osmanlı Devleti'nde saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi. 6. mec. Akıl veren veya öğreten kimse: “Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan?” -R. H. Karay.


usta Fr. Expert
usta

Düzenci, alcı.

< Far. ustâd) usta


usta

Karagöz oynatan sanatçıya verilen ad.


usta

Yağlı güreşi ve karakucağı öğreten kişi.


usta İng. artisan

Bir iş kolunda bütün incelikleri kapasyan nitelikte yetkili olan kişi.


usta

1. Hassa bostancılarının başı. 2. Saray karavaşlarının kıdemlilerine verilen ad. 3. Yeniçerilerde aşçıbaşılık yapan assubay.

Karagöz): Oyun oynatan sanatçı.


usta

Yetişkin âşık. (Geleneğe göre, gençler ustalarına hizmet ederek onlardan saz ve koşuk öğrenirler.)


Usta Köken: Far.

Cinsiyet: Erkek İşinin eri, becerikli kimse.


usta için benzer kelimeler


usta, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, u harfi ile başlar, a harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'u', 's', 't', 'a', şeklindedir.
usta kelimesinin tersten yazılışı atsu diziliminde gösterilir.