yutmak
(I) (-i) 1. Ağızda bulunan bir şeyi yutağa geçirmek. 2. Tam ve doğru söylememek: Bazı heceleri yutuyor. 3. mec. İnanmak, aldanmak, kanmak: Bize numara yapma, yutacak enayi değiliz. -S. M. Alus. 4. mec. Söylemek istediği bir sözü kendini tutarak söylememek. 5. mec. İyice, eksiksiz olarak öğrenmek: Bazen üçer yüz sayfalık iki kitabı birden, yirmi dört saat zarfında hatmedip yuttuğu olurdu. -Y. K. Karaosmanoğlu. 6. mec. Işık, ses gücünü, parlaklığını azaltmak: Duvarlar bütün ışıkları yutuyor, halkın üstüne bir toprak rengi dökülüyor. -M. Ş. Esendal. 7. tkz. Dayanıp sesini çıkarmamak, katlanmak: Ben bu ağır sözleri yutmam.
yutmak, -ar
(II) (-i) 1. Haksız olarak kendine mal etmek, zorbalıkla elinden almak: Sakarya'nın doğusunda Türk Ordusu da kıvrılarak bu canavarın Ankara'yı yutmasına mâni olmaya çalışıyordu. -H. E. Adıvar. 2. Oyunda bir şey kazanmak.
yutmak
Oyunda kazanmak.
yutmak
Ütmek
yutmak (I)
Ütmek, yenmek.
yutmak (II)
Hazmetmek, dışarı vurmamak, içinde bırakmak.
yutmak için benzer kelimeler
yutmak, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca,
y harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'y', 'u', 't', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
yutmak kelimesinin tersten yazılışı kamtuy diziliminde gösterilir.