zor

zor Far. z°r

a. 1. Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık: “Dün gece bütün sinirlerimi bir kâbus işkencesinin zoru altına koyan buhranlı saatler yaşadım.” -E. İ. Benice. 2. Yüküm, mecburiyet: “Artık kızının evinde kalışının zordan olduğunu biliyordu.” -N. Cumalı. 3. Baskı: “Hocaların zoru ile çıkarılmış olan bu kanun yürümedi.” -M. Ş. Esendal. 4. sf. Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı: “Sabır güzel, faydalı; fakat zor şeydir.” -B. Felek. 5. zf. Güçlükle, zorla: “El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kütlesini zor zapt ediyorlardı.” -H. Taner. 6. ünl. “Yapamazsın” anlamında kullanılan bir söz.


zor

Saygınlık: Senin nasıl bir zorun var ki her işin görülüyor.


zor

Zorunluluk.


zor

Sıkıntı, üzüntü.

< Far. zûr) zor


zor

< Far. zûr: zor. || zor hal: güçlükle: zor köteyh: zorla; cebirle; döve döve || zori zoruna: zorla


zor

Zor // zar zor: zar zor


zor

İç ağrısı, karın ağrısı, buruntu.


Zor Osm. Cebir

zor için benzer kelimeler


zor, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca, z harfi ile başlar, r harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'z', 'o', 'r', şeklindedir.
zor kelimesinin tersten yazılışı roz diziliminde gösterilir.