aydınlanma

aydınlanma

a. 1. Aydınlanmak işi veya durumu: “Bakmakla yetinmenin gerçek ilerlemeye yani içteki aydınlanmaya engel teşkil ettiğini bir kavrayabilsek!” -İ. Özel. 2. mec. Bir sorun üzerine gereği kadar bilgi edinme, tenevvür. 3. fiz. Bir yüzeyin, karşısına konulan eşit ışık kaynaklarının sayısı ile orantılı olarak aydınlık görünmesi.


aydınlanma İng. quantity of illumination, light exposure

Aydınlığın süresiyle çarpımı.


aydınlanma İng. enlightment

1. İnsanın geleneksel görüşler, yetkeler, bağlılıklar, tasarım ve önyargılardan kendini usuyle kurtarıp yalnızca usuna dayanarak yaşamı kavramaya ve düzenlemeye çalışması. // Aydınlanma inanmak değil bilmek ister; sorup soruşturmadan, körükörüne bir şeyi doğru saymaz. Kant aydınlanmayı "İnsanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmayış durumundan çıkması" diye tanımlar. 2. XVII. yüzyıldan beri Batı düşüncesinde ağır basan, kilisenin doğaüstü gerçeklik anlayışı ile savaşarak insan ve dünya konusunda usun özerkliğini temel alan akım.


aydınlanma İng. illumination, illuminance

Bir cismin birim yüzeyine düşen ışık akısı.


aydınlanma Osm. tenevvür

(fizik)


aydınlanma, aydınlatma Osm. tenevvür, tenvir

(coğrafya)


aydınlanma İng. illumination

Sinema/TV. 1. Görüntüsü saptanacak konunun üzerine bir ya da daha çok kaynaktan ışık gelmesinden doğan durum. 2. Birim yüzeye bir saniyede düşen ışık niceliği; SI birimi lükstür.


aydınlanma İng. illumination

1. sinema: Filmi çekilecek nesne ya da duyankat üzerine, bir ya da daha çok kaynaktan ışık gelmesi olayı. 2. gökbilim, fizik: a. Bir ışık kaynağından çıkan ışık ışınlarının, bir yüzey üzerine düşmesi. b. Bir yüzeyin, karşısına konulan eşit ışık kaynaklarının sayısıyla orantılı olarak ışık alması.


aydınlanma için benzer kelimeler


aydınlanma, 10 karakter ile yazılır. Ayrıca, a harfi ile başlar, a harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'a', 'y', 'd', 'ı', 'n', 'l', 'a', 'n', 'm', 'a', şeklindedir.
aydınlanma kelimesinin tersten yazılışı amnalnıdya diziliminde gösterilir.