bağa

bağa

a. hlk. 1. Kaplumbağa. 2. Deniz kaplumbağasının kabuğu. 3. Kaplumbağa kabuğu: “Bağanın ne olduğunu biliyorsun değil mi Meryem, kaplumbağanın sırtını kaplayan kabuktur.” -E. Işınsu. 4. Ur. 5. sf. Kaplumbağa kabuğundan yapılmış veya bu kabuğu andırır biçimde olan: Bağa gözlük.


bağa Fr. Cornée
bağa

Hayvan yemliği


bağa

Tepsi, fincan tepsisi


bağa

1. Boğazda deri altında olan şiş, guatr. 2. Vücudun herhangi bir yerinde olan şiş, ur. 3. Hayvanların ayağının altında, zorlamadan ileri gelen şiş, ur. 4. Bağ kütüğünün üzerindeki pütürler.


bağa

1. Kaplumbağa. 2. Suda yaşayan, boğaza kaçtığı zaman vücutta yaşadığına da inanılan küçük hayvancık. 3. Birkaç günlük kurbağa yavrusu.


bağa

1. bk. baga (II). 2.bk. bağ (III). 3. Kağnılarda iği tahtalara tutturan ortası delik ağaç.


bağa

1. bk. bağa yaprağı-1. 2. Yaprağından sarma yapılan ve su kenarlarında biten bir ot.


bağa

Bedel, paha.


bağa

Su kenarlarında biten ve geniş yaprakları iltihaplı yaraların tedavisinde kullanılan bir bitki


bağa

Su künklerinde oluşarak tıkanmaya yol açan yosun topağı.


bağa

Bana (I. teklik şahıs zamiri yaklaşma hâli)


bağa İng. shield

Bazı hayvanlarda sırtı tamamen ya da kısmen örten kitin veya keratin safihalardan yapılmış sert örtü. Karapaks.


bağa Fr. carapace

(biyoloji)


bağa İng. ringbone

Birinci veya ikinci parmak ekleminin veya bu eklemeleri oluşturan kemiklerin travma ve osteokondrozis nedeniyle çift taraflı dejenerasyonu. Polo, cirit gibi oyunlarda kullanılan atlarda, tekrarlayan hafif travmalardan kaynaklanır, falanks eksoztozları, form, hlk. bilezik.


bağa İng. shiid

(karşılık: karapaks): (İsp. carapache = örtü), Bazı hayvanlarda, sırtı tüm olarak ya da kısmen örten kitin ya da keratin safihalardan yapılmış bir örtü.


bağa

1. Kaplumbağa 2. Kaplumbağanın kabuğu.


bağa için benzer kelimeler


bağa, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, b harfi ile başlar, a harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'b', 'a', 'ğ', 'a', şeklindedir.
bağa kelimesinin tersten yazılışı ağab diziliminde gösterilir.