boyama

boyama

a. 1. Boyamak işi, pentür: “Bunlar, eşitlikten yana olduklarını söyleseler de yaptıkları işler hep kendi ipliklerini boyamaya dayanır.” -S. Birsel. 2. Renkli yazma veya mendil. 3. sf. Rengi boya ile sonradan verilmiş olan: “Kara olan uzun bıyıkları, saçlarına pek uymuyor, boyama bıyığa benziyordu.” -O. C. Kaygılı.


boyama

Boyanmış bez, şalvar, başörtüsü.


boyama Osm. televüm
boyama İng. painting

Metal yüzeyleri boya ile örtme işlemi.


boyama İng. tint(ing), dyeing, colouring (ABD: coloring)

Sinema Filmin herhangi bir renge elle boyanması işi. (Renkli film çıkmadan önce, seyirci üzerinde etki uyandırmak amacıyla bazı görünçlükler çeşitli renklere boyanırdı. Boyamada pozitif görüntü tek renge boyanır; böylelikle görüntünün saydam bölümleri renkli olduğu halde saydamsız bölümleri değişmez. Renklendirmenin karşıtı).


boyama İng. staining

Doku ve organların ışık mikroskobunda incelenmesi için boyama tekniklerinin uygulanması. Kullanılan pek çok boya asidik ve bazik bileşikleri içerir. Bazik boyaları toluidin mavisi, metilen mavisi, bazik fuksin, tiyonin, safranin, hematoksilen ve karmin; asit boyaları ise oranj G, eozin, Kongo- kırmızısı ve pikrik asit oluşturur.


boyama için benzer kelimeler


boyama, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca, b harfi ile başlar, a harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'b', 'o', 'y', 'a', 'm', 'a', şeklindedir.
boyama kelimesinin tersten yazılışı amayob diziliminde gösterilir.