dönek
sf. İnanç ve düşüncesini değiştiren, sözüne güvenilmeyen, caygın, kaypak (kimse), kahpe: Esasen bende kabahat ki sizin gibi dönek insanlarla yola çıkmışım. -O. C. Kaygılı.
dönek
Hayvanın başlığı ile yuları arasında bulunan ve hayvan bağlıyken dolaşmamasına yarayan döner halka.
dönek
Sınıfta kalan öğrenci,
dönek
Dönemeç.
dönek
1. Su çevirisi. 2. Yollarda yağmur sularının yaptığı çamurlu su birikintisi.
dönek
Takla atan güvercin.
dönek
Topaç.
dönek
Zamanla bozulmuş bitki tohumu.
dönek
1. Eni ve boyu kırkar arşın olan bir yüzey ölçüsü, dönüm. 2. Tarlayı sürerken hayvanları yormamak için tarlanın ayrıldığı eşit parçalardan herbiri: Döneği kısa yap, öküzler yorulmasın. 3. Tarlada çift sürmeye başlanılan yer. 4. Su arklarıyle ayrılmış evlekler.
dönek
< ET dön-ek: Tarla; bir dönümlük tarla
dönek
Sözünde durmayan, girdap
dönek
bk. delibaş.
dönek İng. amphoter
Asitli ortamda baz, bazlı ortamda asit özelliği gösteren kimyasal bileşikler. Örn. aminoasitler
dönek
hlk. Deli baş hastalığı.
dönek
Hayvanlara kolaylık sağlamak amacıyla, tarlaların küçük alanlar halinde sürülen bölümleri. (Darıveren *Acıpayam, Kösten -Denizli; Karacaviran *Seydişehir -Konya)
dönek
Uçarken taklak atan güvercin
dönek için benzer kelimeler
dönek, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
d harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'd', 'ö', 'n', 'e', 'k', şeklindedir.
dönek kelimesinin tersten yazılışı kenöd diziliminde gösterilir.