etek
a. 1. Giysinin belden aşağıda kalan bölümü. 2. Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik: Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı. -R. N. Güntekin. 3. Giysinin alt kenarı: Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu. -P. Safa. 4. Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü. 5. Dağ, tepe, yığın vb. yamaçlı şeylerin alt bölümü: Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü. -H. Z. Uşaklıgil. 6. Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü: Baca eteği. Boru eteği. 7. argo Edep yeri.
etek
Yabanî yonca, fiğ.
etek
Derinin karın tarafı.
etek
Çocuk kundağı.
etek
Kadınların önlerine bağladıkları önlük.
etek
Saçak, sallanan uç.
etek
Namus.
etek
Kasık.
etek
İnsan ya da hayvan eşi, sonu.
etek
Üreme organı (insan için).
etek
Etek // evsük etek: Kadın
etek İng. flashing
Yağış sularının, çatının kimi yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan sac örtü. (Örnek: baca eteği, boru eteği)
etek Osm. şira
(biyoloji)
etek
Kenar.
etek için benzer kelimeler
etek, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca,
e harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'e', 't', 'e', 'k', şeklindedir.
etek kelimesinin tersten yazılışı kete diziliminde gösterilir.