kağşamak
(nsz) hlk. 1. Eskimek, dağılmaya yüz tutmak: Pansiyonun kağşamış tahta merdiveni ağır bir vücudun adımları altında inlemeye başladı. -H. R. Gürpınar. 2. Herhangi bir şey ek yerlerinden ayrılmak, oynamak. 3. İhtiyarlamak: Bu artistlerin hayli kağşamış hâline yetişen Pierre Loti, birçok parlak sahifeler kaleme almıştır. -S. M. Alus. 4. mec. Zayıflamak, gevşemek, güçsüzleşmek: Bu kağşamış ilişki belki daha uzun seneler boyu böyle devam eder, belki de kan toplamış bir tırnak gibi bir gün kendiliğinden düşüverir. -E. Şafak.
kağşamak
1. Eskimek, yıkılmağa yüz tutmak (yapı için). 2. Herhangi bir şey ek yerlerinden ayrılmak, oynamak. 3. Parça parça olmak, dağılmak, yıkılmak, kırılmak. 4. Çürüyerek yumuşamış kayalar yerinden gürültü ile kaymak.
kağşamak
1. İhtiyarlamak. 2. Zayıflamak, arıklamak, kuvvetten düşmek.
kağşamak
Kar ya da buz eriyerek sulanmak.
kağşamak
Bedenin her yanı hasta olmak, sağlıksız olmak.
kağşamak, (kahşaşmak, kahşamak)
Bir şeyin parçaları gevşeyip dağılacak hale gelmek
kağşamak için benzer kelimeler
kağşamak, 8 karakter ile yazılır. Ayrıca,
k harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'k', 'a', 'ğ', 'ş', 'a', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
kağşamak kelimesinin tersten yazılışı kamaşğak diziliminde gösterilir.