kel

kel Far. kel

sf. 1. Saçı dökülmüş olan (kimse): “Simitçi kumraldı, saçları dökülmüştü, evet basbayağı keldi adam.” -A. Ümit. 2. mec. Çıplak (doğa), yaprakları dökülmüş (bitki): “Yükselip alçalıyor, kel tepelerin etrafını dönüyordu.” -S. F. Abasıyanık. 3. mec. Gelişmemiş, cılız (bitki): Kel bir ağaç. 4. mec. İçinde az eşya bulunan.


kel Fr. Favus
kel

1. Aşı kalemi. 2. Sebze fidesi. 3. Tomurcuk. 4. Meyve ağaçlarının sürgünü. 5. İyi büyümemiş meşe ve çalı fidanı. 6. Ekine zarar veren, tarlalarda kendiliğinden çıkan yabanıl ağaç ve sürgünleri.


kel

Çirkin, fena, kötü.


kel

Olmamış, ham meyve.


kel

Sıcak, kaynar.


kel

Yarım (ağırlık ölçüsü için) : Kel okka yapağı aldım.


kel

Erkek manda.


kel

Biçimsiz, zayıf hayvan ya da insan.


kel

Bağda üzümlerde görülen bir hastalık.


kel

Mezar taşı.


kel

Verimsiz toprak.


kel

Hindi.


kel

Hububat maddelerinin işe yaramayan kabuk kısmı


kel İng. favic

Kelliğe yakalanmış olan.


kel için benzer kelimeler


kel, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca, k harfi ile başlar, l harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'k', 'e', 'l', şeklindedir.
kel kelimesinin tersten yazılışı lek diziliminde gösterilir.