kırık

kırık, -ğı

(I) a. 1. Kırılmış bir şeyden ayrılan parça: Cam kırığı. 2. Kemiğin bir etki ile kırılması: Kolunda kırık yok ama çıkık var. 3. Bir şeyin kırılan yeri: Bunun kırığı neresinde? 4. Kırıntı: Ekmek kırığı. 5. Tavla oyununda oyun dışı bırakılan pul. 6. sf. Kırılmış olan: “Kırık pencereden ay, ışığını donduran bir soğuklukla odaya akıyor.” -H. E. Adıvar. 7. sf. Melez: Kırık tazı. 8. sf. Tam nota göre düşük olan (not): Üç dersten kırığı var. Kırık not. 9. sf. Saf renkten hafif uzaklaşmış: Kırık beyaz. 10. sf. mec. Gücenmiş, üzgün: “Eşlerde, çocuklarda o üzgün, kırık bakış.” -B. Necatigil.


kırık, -ğı

(II) a. hlk. Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın.


kırık, -ğı

(III) a. jeol. Fay.


kırık Fr. Fracture
kırık Fr. Brisé
kırık

Eşek yavrusu, sıpa.


kırık

Şıklığa özenen, gösteriş çabasında olan


kırık

1. Kadının yasalara ve törelere aykırı olarak ilgi kurduğu erkek sevgili : Kadını kırığı ile gezerken yakalamışlar. 2. Yolsuz birleşmelerde arabulucu erkek : Karıyı kafeslemek için kırığını bulmak gerek. 3. Cinsi sapık. 4. Hafif, hoppa : Şu kız pek kırık.


kırık

Ormandan açılmış tarla.


kırık

Döküntü, fena tütün.


kırık

Çıkmaz yol.


kırık

Döveni boyunduruğa bağlayan ucu çengelli ağaç.


kırık

Bir çeşit kılçıksız başaklı buğday.


kırık

Ufak kulaklı kara keçi.


kırık

Yol kesen.


kırık

1. Küçük çömlek. 2. İbrik.


kırık

Ot, çalı biçmek için kullanılan küçük orak.


kırık

Yanılgı, kusur, suç : Çok söylenme kırıklarını birer birer açarım ha.


kırık

Su oluğu : Değirmenin kırıklarından su akmıyor.


kırık

Ufalanmış pirinç : Bana çorba için biraz kırık versene.


kırık

Kanı karışık, melez.


kırık

Kadınların evlilik dışı ilgi kurduğu erkek sevgili.


kırık İng. fault

Daha önce sıkışık, sertleşmiş katmanların dikey doğrultuda yer değiştirmeleri sonunda yer yer kırılmaları ve bir kırılma düzlemi boyunca kayıp çökmeleriyle oluşan yer biçimi.


kırık İng. fault
kırık

bk. çatlak.


kırık, fay Osm. inşikak

(esik) (coğrafya, jeoloji)


kırık İng. fracture

Kemik dokusunun bütünlüğünün bozulması, fraktür.


kırık İng. Fault

Kayaç kütlelerinin, bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kayması.


kırık

Kırık leblebi. (*Güdül -Ankara)


kırık

Çapkın


Kırık

Bingöl ili, Yenibaşak bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Kırık

Düzce ili, Yığılca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Kırık

Erzurum ili, Horasan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Kırık

Erzurum ili, Kırık bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Kırık

Kastamonu ili, Kuzyaka bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Kırık

Kütahya ili, Domaniç ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Kırık Osm. Mekser

kırık için benzer kelimeler


kırık, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, k harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'k', 'ı', 'r', 'ı', 'k', şeklindedir.
kırık kelimesinin tersten yazılışı kırık diziliminde gösterilir.