ruh

ruh Ar. r°§

a. (ru:hu) 1. Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin, can kuşu. 2. En önemli nokta, öz: “Lakin oyunun ruhunu anlamak mümkün değil.” -M. Ş. Esendal. 3. Esans: “Bazısı ruh koklatır, bazısı alnına sirke sürer, bazısı kollarını, bileklerini ovuşturur.” -H. R. Gürpınar. 4. mec. Duygu: “Nesri gibi güzel bir ruhu olan Falih Rıfkı, Türk gazeteciliğini bir vatan hizmeti telakki etmiş ve kutsi bir vazife gibi ifa ediyor.” -Y. K. Beyatlı. 5. fel. Bedeni etkin kılan canlılık ilkesi, bedenin hayat gücü.


ruh

< Ar. rûh: ruh; canlı


ruh İng. soul, spirit

Dinlerin ve birtakım ikici felsefe öğretilerinin bedenden ayrı ve ölümsüz bir yaşamı olduğunu ileri sürdükleri varlık.


ruh İng. soul

(Yun. Psykhe = soluk alma, soluma, üfleme) 1. Bedeni etkin kılan canlılık ilkesi, bedenin yaşama gücü, yaşama soluğu. 2. Doğal-canlı yaşam ilkesi; Aristoteles'te bedeni canlandıran ilke, bedenin -> entelekhia'sı. 3. Töz olarak: a. Ölümsüz ruh. (Beden yalnızca onun tutsak yeri sayılır.) b. Usun, düşüncenin, tinin yeri. c. Yalın, özdeksel olmayan tinsel töz. 4. Öznel ilke olarak: a. Usa karşı gönül ve isteme ilkesi, b. Bireysel kişilik çekirdeği. 5. Bilinç olaylarının toplamı; ben'in birliği. 6. Dolaysız, bilinçaltından gelen yaşam itkilerinin, yaşama durumlarının taşıyıcısı. (Özellikle modern yaşama felsefesinde tin ve bilince karşı duran bir şey olarak ortaya çıkar (Klages). 7. (Bilimsel anlamda) organizmaya sıkı sıkıya bağlı yaşantıların -özellikle duygu ve itkilerin- toplamı (tinin karşıtı olarak).


ruh için benzer kelimeler


ruh, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca, r harfi ile başlar, h harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'r', 'u', 'h', şeklindedir.
ruh kelimesinin tersten yazılışı hur diziliminde gösterilir.