sinir
a. 1. anat. Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet: Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. -R. N. Güntekin. 2. Rahatsız edici, hastalık derecesine varan özellik: Bu kadının bir siniri var, kan görünce bayılır. 3. Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhsal niteliği: Sende hiç sinir yok mu, bu kadar aldırmazlık olur mu? Tren kalktıktan biraz sonra sinirlerdeki gerginlik geçer. -R. N. Güntekin. 4. sf. Hoşa gitmeyen, can sıkan: Ne sinir şey! 5. hlk. Kas kirişi ve zarı: Etin sinirlerini ayırmak.
sinir Fr. Nerf
sinir
Lastik.
sinir
Diz kapakla ayak bileği arası.
sinir
Sınır, bk. sinor// sinir sepet: hudut, bk. sinor sepet
sinir İng. nerve
Birçok sinir telinin bir araya gelmesi ile oluşan yapı.
sinir Osm. asab
(biyoloji, zooloji)
sinir İng. nevre
Duyu ve hareket uyartılarını beyinden organlara, organlardan beyine ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet.
sinir İng. nerve
Beyni ve omuriliği vücudun öteki bölgelerine bağlayan ve herbiri birkaç sinir teli demetlerinden yapılmış olan beyaz iplikler.
sinir için benzer kelimeler
sinir, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
s harfi ile başlar, r harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
's', 'i', 'n', 'i', 'r', şeklindedir.
sinir kelimesinin tersten yazılışı rinis diziliminde gösterilir.