süzgeç

süzgeç, -ci

a. 1. Sıvıları süzmeye yarayan araç, süzek. 2. Bir akışkandaki yabancı maddeleri süzüp ayıran alet veya aletlerden oluşan düzenek, süzek, filtre. 3. Sulama kovasının ucuna takılan, küçük delikli metal parça.


süzgeç Fr. Tamis
süzgeç İng. Filter

Bir ışık akısının yeğinliğini ya da tayfsal bileşimini (ya da ikisini birden), geçiriş nedenine göre, değiştirmeye yarayan ışık geçirici cisim.


süzgeç İng. filter
süzgeç İng. floor drain, fine screen house

1) Döşemedeki suları pissu döşemine akıtan özel sifon. 2) Pissuyun temizlenmesinde yüzücü katı maddelerin ayrıldığı yer.


süzgeç İng. filter
süzgeç İng. filter

1. Bir karışımdan istenmeyen birleşenleri ayıran gereç. 2. Sıklığı, belirli bir sıklık kuşağında bulunan akımları geçirmek içindüzenlemiş elektriksel ağ.


süzgeç İng. filter

Ancak belli dalgaboyu aralığındaki ışığı geçiren, renkli cam özelliğindeki saydam levha; renk süzgeci.


süzgeç İng. Filter

Gözenek ya da delikçiklerinden sıvıları geçirip katıları geçirmeyen, katı ve sıvı ayrımı yapmakta kullanılan gereç ya da aygıt.


süzgeç İng. filter

1.İnce gözenekli bez, kağıt, vb. malzemelerden mamul bir ortamdan, süspansiyon halinde bir karışımı geçirerek katıyı ayırmak amacıyla tasarlanmış malzeme. 2.Şehir suyunu, sırası ile çakıl, kum, ince kum ve aktif kömür katmanlarından geçirerek durultma ve koku giderme amacıyla kurulmuş özel havuz.


süzgeç İng. filter

Bir X kümesi verildiğinde aşağıdaki koşulları gerçekleyen X in altkümelerinden oluşan S takımı : a) S içindeki bir kümeyi kapsayan her küme S içindedir, b)S sonlu kesişim işlemi altında kalımlıdır, c) (…)


süzgeç İng. fitter

Bir E kümesi üzerinde bir süzgeç, E 'nin aşağıdaki özellikleri taşıyan alt kümelerinin boş olmayan bir F kümesidir: 1. F nin bir öğesini içeren E nin her alt kümesi F ye ait olur. 2. F nin sonlu elemanlı bütün ailelerinin arakesiti F ye aittir. 3. E nin boş olan alt kümesi F ye ait değildir.


süzgeç İng. filter
süzgeç Fr. filtre

(tarım)


süzgeç İng. 1. filter, colour (ABD: color) filter, optical filter, coloured (ABD: colored) filter, 2. electrical filter, sound filter

Sinema/TV. 1. Renkli camdan ya da arasına jelatin konularak yapıştırılmış iki camdan oluşan, izgedeki bazı ışıkları soğurup bazılarını bırakan, alıcının merceği önüne takılarak görüntünün renk tonlarını değiştirmeye yarayan araç. 2. Seslendirmede, okumada, yayında bazı yinelenim kuşaklarını zayıflatan, istenilen yinelenimler ile istenmeyenleri birbirinden ayıran devre.


süzgeç İng. filter

Akışkan olan sıvı veya gazı süzmeye yarayan gözenekli madde, filtre.


süzgeç İng. filter

1. genel uygulayım: Bir alışkandaiki yabansı özdekleri süzüp ayıran aygıt ya da aygıtlardan oluşan düzen. 2. dokumacılık: Katlama ya da sarma makinelerinde, iplik üzerindeki kalınlıkları ayırmaya yarayan bıçak türü.


süzgeç

[süzgü] Bahçe ve tütün fidelerini sulamakta kullanılan araç. (Sofça -Kütahya; Yeniköy, İnönü -Eskişehir) [süzgü] : (*Kemalpaşa -İzmir)


Süzgeç İng. filter

Girdi olarak verilen gereç, veri ya da imleri, belirtilmiş ölçütlere göre ayıran herhangi bir aygıt ya da dizge. bk. örtü.


Süzgeç Osm. Filtre, Süzgeç

süzgeç için benzer kelimeler


süzgeç, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca, s harfi ile başlar, ç harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 's', 'ü', 'z', 'g', 'e', 'ç', şeklindedir.
süzgeç kelimesinin tersten yazılışı çegzüs diziliminde gösterilir.