tarz
a. 1. Özel oluş veya davranış biçimi, üslup, stil, janr: Annesi o tarz yaşayıştan hoşlanır mı? -A. M. Dranas. 2. Bir kimsenin kendine özgü anlatım biçimi: Artık bu tarzda hayat hakları aramanın mevsimi geçtiğini sanıyorum. -N. F. Kısakürek. 3. Güzel sanatlarda üslup, stil, konsept: Gotik tarzda bir yapı. Nedim tarzında bir gazel. 4. Biçim, yol: Nitekim bugün dünyada ne kadar iyi ressam varsa o kadar da resim yapma tarzı vardır. -A. H. Çelebi.
tarz İng. mood, mode
Yüklemin bildirdiği zamanı görülen geçmişe, duyulan geçmişe ve dilek şart kipine aktararak elde edilen birleşik fiil kipi. Bil-iyor-du, bil-iyor-muş, bil-ir-se gibi. Bu örneklerde, fiildeki oluş ve kılışı şimdiki zamandan geçmiş zamana ve şarta aktararak fiilin tarzını oluşturan öge eski er- fiilidir: bil-e-yorur er-di > bil-iyor-du, kel-miş er-di > gel-miş-ti, tut-ar er-se >tut-ar-sa vb.
tarz için benzer kelimeler
tarz, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca,
t harfi ile başlar, z harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
't', 'a', 'r', 'z', şeklindedir.
tarz kelimesinin tersten yazılışı zrat diziliminde gösterilir.