uçuk

uçuk

(I) sf. 1. Uçmuş, soluk: “Musikimiz, bizim durgun ruhumuzun, sakin düşüncelerimizin, uçuk benzimizin tercümanıdır.” -A. H. Müftüoğlu. 2. Açık (renk): “Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık...” -P. Safa. 3. Hafif, belirsiz: “Ruhsar Hanım uçuk bir gülümsemeyle kapıya süzüldü gitti, birkaç saat içinde birkaç yıl daha yaşlanıvermiş kadıncağız.” -A. İlhan. 4. Deli dolu.


uçuk, -ğu

(II) a. tıp Ateşli hastalıklar, ruhsal bunalımlar veya korku sonucu genellikle dudakta beliren kabarcık.


uçuk Fr. Herpès
uçuk

Çökmüş, çökmek üzere olan ev, doğal nedenlerle kaymak üzere olan toprak.


uçuk

İyi.


uçuk

Kepek, hayvan yemi.


uçuk

Kaymış, yıkılmış, çökmüş (yer, yapı için).


uçuk

1. Cin, peri. 2. Korku.


uçuk

Çökmek, kaymak üzere olan toprak


uçuk

Heyelan olmuş arazi


uçuk İng. fever blister

Bir sıtma belirtisi olarak da ortaya çıkabilen, sulu, küçük deri kabarcığı.


uçuk İng. vapor

Sıcaklığını değiştirmeksizin, yalnızca basıncını artırarak sıvılaştırabilen bir uçunun durumu. Uçuk, dönüşül sıcaklık altında bulunan bir tür uçundur.


uçuk

Yıkık yapı, ören. (Tahtacı *Burhaniye -Balıkesir.)


uçuk

Sar'a.


Uçuk Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Uçmuş, soluk renk. 2. Çökmüş yer, toprak. 3. İyi. 4. Sivri dağ tepesi.


Uçuk

Sivas ili, Şarkışla ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


uçuk için benzer kelimeler


uçuk, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, u harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'u', 'ç', 'u', 'k', şeklindedir.
uçuk kelimesinin tersten yazılışı kuçu diziliminde gösterilir.