yaşlı
yaşlı
yaşlı İng. aged
(I) sf. 1. Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse): Bir kez daha çocuğun taşkın neşesinden tedirgin oldu yaşlı kadın. -E. Şafak. 2. Uzun yılları geride bırakmış: Yaşlı ağaç
II) sf. Yaşla dolmuş (göz): Hıçkırarak yaşlı gözlerini kaldırdı. -Ö. Seyfettin.yaşlı İng. aged
Yaşlanmış olan.
yaşlı için benzer kelimeler
yaşlı, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
y harfi ile başlar, ı harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'y', 'a', 'ş', 'l', 'ı', şeklindedir.
yaşlı kelimesinin tersten yazılışı ılşay diziliminde gösterilir.