yatırmak
(-i, -e) 1. Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak: Çocuğu bir kenara yatırdım ve kadını omuzlarından tutup bir taşa dayadım. -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. (-i, -de) Uyutmak: Gece beni en üst katta bir odada yatırdılar. -Ö. Seyfettin. 3. (-i) Eğmek, yatık duruma getirmek: Yağmur ekinleri yatırdı. 4. (-i) Konuk etmek. 5. Parayı, işletmek amacıyla bir yere vermek: Eline geçen serveti ... emlaka yatırıyordu. -E. E. Talu. 6. Parayı bir kuruluşa vermek, teslim etmek: Telefon parasını PTT'ye yatırdım. 7. Bir yiyeceği korumak veya tatlandırmak amacıyla tuz, soğan, yağ vb.nde bir süre bekletmek: Pastırmayı çemene yatırmak. 8. (-i) Düzeltmek, bastırmak, yassıltmak: Kemal Rıfat avucunun içiyle saçlarını yatırıyor. -A. İlhan. 9. Harcamak: Sınırlı hoca aylığının yarısını her ay kitaplara yatırır. -H. Taner.
yatırmak
Üzüm çubuklarını kökünden ayırmadan toprağa gömüp, köklendirmek.
yatırmak
< ET yatturmak/yatgurmak: yatırmak || yaturmak
yatırmak için benzer kelimeler
yatırmak, 8 karakter ile yazılır. Ayrıca,
y harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'y', 'a', 't', 'ı', 'r', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
yatırmak kelimesinin tersten yazılışı kamrıtay diziliminde gösterilir.