yoz
sf. 1. Doğada olduğu gibi kalarak işlenmemiş olan: Yoz toprak. Yoz bitki. 2. mec. Kaba, adi, bayağı: Yoz adam. 3. mec. Yozlaşmış, dejenere. 4. hlk. Kısır. 5. hlk. Davar sürüsü: Yozların Karataş Dağı'na çıkar / Orada tavlanır, malların Üyük -Âşık Ali İzzet.
yoz
1. Kısır. 2. Kısır ve erkek davardan oluşan sürü. 3. Yazın kırda kalıp otlatılan davar. 4. Civcivlerini büyütüp bırakan tavuk. 5. Kart keklik. 6. Zayıf (hayvan için). 7. Başıboş (hayvan için). 8. Besili. 9. Bir, iki yaşında tay. 10. Bir, iki yaşların da manda, inek, öküz, eşek, at sürüsü. 11. Değeri düşük, niteliksiz, cinsi bozuk: Yoz tavuk, yoz keçi.
yoz
Meyvesiz ağaç.
yoz
İşlenmemiş verimsiz toprak.
yoz
1. Yabanıl. 2. Kaba (kimse). 3. Rahat, başıboş, özgür: Yoz büyüyen adam kaçamaz. 4. Tembel (kimse).
yoz
Yosun.
yoz
1. Keçi, koyun sürüsü. 2. Kısır, sütsüz davar, sığır.
yoz
Yalın, tek: Karanfiller yoz açtı.
yoz
Bakımsız, iyi beslenmemiş.
yoz
Yaylada otlayan büyük baş hayvan, yoz malı
yoz
Yoz; başıboş , serseri; yaylada otlatılan büyükbaş hayvan; at sürüsü. || yoz mali: yayla hayvanı
yoz
Besili büyükbaş hayvan
yoz
1. Vahşi. 2. Yavan, bayağı. 3. Zararlı. 4. Sürülmemiş ve ekilmemiş (yer).
yoz için benzer kelimeler
yoz, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca,
y harfi ile başlar, z harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'y', 'o', 'z', şeklindedir.
yoz kelimesinin tersten yazılışı zoy diziliminde gösterilir.