zorunluluk

zorunluluk, -ğu

a. Olması gerekme, olduğundan başka olmama, zorunlu olma, mecburiyet, zaruret, ıztırar, zorunluk: “Bu zorunluluk, başkalarınca savsaklanmış görevi yerine getirmekten doğuyor.” -S. Birsel.


zorunluluk İng. necessity

Olduğundan başka olamama durumu. 1. Mantıksal-matematiksel zorunluluk: Kavramların ve önermelerin mantıksal bağlantısında ve çıkarımlarında bulunur; düşünce bakımından zorunlu doğrular -> çelişmezlik ilkesine dayanan doğrulardır; çelişiği düşünülemeyen doğrulardır; bu anlamda zorunlu, çelişmeye düşmeden başka türlü düşünülemez olan şey. 2. Fiziksel zorunluluk: Neden-etki bağlantısındaki zorunluluk (doğa yasaları). 3. Ahlaksal zorunluluk= Bir toplumda yürürlükte olan ahlak yasalarına uyma zorunluluğu. Burada doğal bir zorunluluk değil, gereklilik söz konusu olduğundan ahlaksal zorunluluk yükümlülük biçiminde kendini gösterir.


zorunluluk İng. necessity

1. Olayların iç özlerindeki düzenlilik, yasalılık ve yapı gereği, belli koşullar altında ortaya çıkması kaçınılmaz olan şey. 2. İnsanın doğa ve toplumun nesnel yasalarına bağımlı olması durumu.


zorunluluk İng. necessity

Tümdengelimci bilimlerde öncüllerden çıkarım yoluyla türetilmiş sonuçların öncüllerle bağdaşması ya da bir durumun gerçekleşmesinin mantıksal kaçınılmazlığı.


zorunluluk için benzer kelimeler


zorunluluk, 10 karakter ile yazılır. Ayrıca, z harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'z', 'o', 'r', 'u', 'n', 'l', 'u', 'l', 'u', 'k', şeklindedir.
zorunluluk kelimesinin tersten yazılışı kululnuroz diziliminde gösterilir.