acı
a. 1. Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı: Acıyı sever. 2. sf. Tadı bu nitelikte olan: Acı kahvesini yudumluyordu. -T. Buğra. 3. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap: Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi. -P. Safa. 4. mec. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem: İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir. -Y. Z. Ortaç. 5. sf. Çarpıcı, göz alıcı (renk): Sıcak iklimlerde bu mevsim tek renktedir, sadece acı yeşildir. -R. H. Karay. 6. sf. mec. Keskin, hoşa gitmeyen, şiddetli: Acı poyraz kuvvetle esiyordu. -O. Kemal. 7. sf. mec. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü.
acı Fr. Dysphorie
acı
Zeytin.
acı
Biraz, azıcık, pekaz.
acı
1. Aşısız fidan, yabani ağaç. 2. Yabani gül fidanı. 3. bk. acaca (I). 4. Karamuk denilen dikenli çalının boya yapmakta kullanılan kökü: Acılı ip iyi boya tutar.
acı
Ağabey.
acı
Acı, keder, üzüntü
acı Dgr. ranzig
acı İng. bitter
Kinin ve diğer bazı alkoloitlerle kafein gibi değişik maddelerin, suda seyreltilmiş çözeltilerinin oluşturduğu tat veya bu tadı veren saf veya karışık maddelerin duyusal özelliği.
Acı
Erzurum ili, Pasinler ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
acı için benzer kelimeler
acı, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca,
a harfi ile başlar, ı harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'a', 'c', 'ı', şeklindedir.
acı kelimesinin tersten yazılışı ıca diziliminde gösterilir.