bağlam

bağlam

a. 1. Deste. 2. Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı, kontekst: “Uygarlık bağlamında Batı ve Doğu diye bir ayrım yapılmamakta bir bütün olarak düşünülmektedir.” -A. Cemal. 3. dil b. Bir dil birimini çevreleyen, ondan önce veya sonra gelen, birçok durumda söz konusu birimi etkileyen, onun anlamını, değerini belirleyen birim veya birimler bütünü, kontekst. 4. ed. Bent.


bağlam

Deste, demet, tutam.


bağlam

Mısır hevengi (Oltu-Şenkaya)


bağlam İng. context
bağlam Fr. ligature

Bazı yazılarda iki veya daha çok harfi bir arada göstermek üzere kullanılan şekil.


bağlam İng. binding

Taneciklerin, aralarındaki fiziksel ya da kimyasal kuvvetlerle bir arada durması olayı.


bağlam İng. coherence, consistaney

(Lat. cohaerentia: cohaerare - ...ile bağlı olmak) : Bir düşüncenin, bir yapıtın, bir öğretinin bölümleri arasındaki çelişmeye yer vermeyen bağlantı.


bağlam İng. context

Bir cümlede, bir konuşmada veya bir metin içinde yer alan herhangi bir kelimenin anlamının daha iyi belirlenebilmesi ve başka anlamlarından ayırt edilebilmesi için, kendisini çevreleyen ve karşılıklı ilişkide bulunduğu öteki öge veya ögelerle oluşturduğu bütün. Söz gelişi baş kelimesi Dün başım çok ağrıyordu ibaresinde «insan başı» anlamına geldiği hâlde, Kumaşın iki başındaki eğrilik ibaresinde «kumaşın uçları», havuz başı, ocak başı, mangal başı sözlerinde «bir şeyin yakını, çevresi», başı çekmek deyiminde «bir işe önayak olmak, öncülük etmek»; Her işin başı sağlıktır cümlesinde «esas, temel»; söz başı, ay başı, yıl başı kelime gruplarında «başlangıç», Bu çocukla baş edemiyorum cümlesinde ise «hâkim olamama, disiplin altına alamama» anlamlarını vermektedir. Baş kelimesinin sıralanan örneklerdeki bu birbirinden farklı anlamları, ancak, o cümleler içinde kendisini çevreleyen ve karşılıklı ilişkilerde bulunduğu diğer ögelerle oluşturduğu bütün, yani bağlam sayesinde belirlenebilmektedir.


bağlam İng. context

1. Bir deyimin anlamını belirlemeye katkısı olan, bu deyimi kapsayan daha geniş deyim. || Anl. dilsel bağlam, dizimsel bağlam. 2. Bir deyimin anlamını belirlemeye katkısı olan dildışı etmenler: deyimi kullanan kişi, deyimin kullanım yeri ile anı konusundaki bilgiler. || Anl. dildışı bağlam, kullanımsal bağlam.


bağlam Osm. huzme

(matematik)


bağlam

bk. demet.


bağlam İng. context

Bir olay ya da anlatımın anlamını belirten ve içerimlerini saptamaya yarayan olgusal, kavramsal ya da dizgesel çerçeve.


bağlam Osm. bent, kıta

Birçok kesimlerden oluşan bir koşuğun her kesimi.


bağlam

Asma çubuklarından yapılan, demet. (Yassıören *Senirkent -Isparta) [bağ bıçağı] : (-Bursa) [bıçkı -4] : (-Bursa) (Gürünkaya *Aksaray - Niğde.)


Bağlam İng. context

1. Bir sözcüğün, tümce içinde birlikte geçtiği ve anlamının belirmesi için incelenmesi gerekebilen tümce kesimleri. 2-Bir bilgisayar dizgesindeki görevlerin işletilebilmeleri için İşletim dizgesinin sağladığı ortam.


bağlam için benzer kelimeler


bağlam, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca, b harfi ile başlar, m harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'b', 'a', 'ğ', 'l', 'a', 'm', şeklindedir.
bağlam kelimesinin tersten yazılışı malğab diziliminde gösterilir.