borç

borç, -cu

a. 1. Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey: “Vaktim yok, bana para bul, şu borcu ödeyeyim, söz verdim.” -P. Safa. 2. mec. Birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü, vecibe: “Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Vatan borcu biter bitmez ordayım” -B. S. Erdoğan.


borç İng. Obligation

İki ya da daha çok kimseler arasında, karşılıklı olarak doğan yükümlerin tümünü belli eden türe bağı.


borç

vecîbe. ~ ilişkisi: borç münâsebeti, ~ kapatma: itfâ (bk. söndürüm). ~yüklenme: borcun nakli. ~sözvermesi: borç va'di. ~ tanıması: borç ikrârı.


borç İng. debt, loan, obligation

Bir iktisadi karar biriminin bir diğerine karşı ödemesi gereken para veya yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülük.


borç İng. debt

İki ya da daha çok kişi arasındaki karşılıklı yükümlülük.


Borç İng. Obligation

borç için benzer kelimeler


borç, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, b harfi ile başlar, ç harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'b', 'o', 'r', 'ç', şeklindedir.
borç kelimesinin tersten yazılışı çrob diziliminde gösterilir.