gerilim
a. 1. Gerginlik, tansiyon: İki yetişkin arasında süregiden gerilimin fazlasıyla farkındaydı. -E. Şafak. 2. dil b. Konuşmada bir sesin ortaya çıkması için ses kirişlerinin gerginleşmesi, tansiyon. 3. fiz. İki ucundan ters yanlara çekilen bir telin her noktasında, o iki güce karşı koyan güç, tevettür. 4. fiz. Bir iletkenin uçları arasındaki gizil güç farkı, potansiyel farkı, voltaj. 5. ruh b. İhtiyaçların karşılanamadığı veya bir hedefe yönelmiş davranışlar engellendiğinde ortaya çıkan coşkulu durum. 6. sin. ve TV Çeşitli yollara başvurularak filmde yaratılan sıkıntılı, gergin hava, tansiyon.
gerilim Fr. Distension
gerilim Fr. Tonus
gerilim Fr. Crispation
gerilim Fr. tension
Ses çıkarken kasların etkisi ile veya havanın basıncıyla kirişlerin gerilmesi. Birincisine ETKEN GERİLİM (T, active), ikincisine EDİLGEN GERİLİM (T, passive) denir. bk. Başlama gerilimi.
gerilim İng. tension
(Derleme.. gerilme) Konuşmada bir sesin meydana gelmesi için ses kirişlerinin gerginleşmesi (1. evre gerilim, 2. evre oluşum, 3. evre çözülüm) .
gerilim İng. tension
1. Kaygı, heyecan, baskı ya da yılgınlık gibi ruhsal durumların davranımsal etkilerine verilen genel ad. 2. Gerçek ya da imgesel bir durumu, biyolojik ve ruhsal bakımdan güçlü ve hareketli biçimde karşılamaya hazır oluş.
gerilim İng. potential
Uzaklığa göre türevi, ters yönde kuvveti veren işler.
gerilim İng. potential difference, tension
Elektrik alanı içinde bulunan iki noktanın erkil değerleri çıkarımı. Bu nicelik genellikle volt olarak ölçülür.
gerilim İng. tension
1-Seyircinin oyuna olan ilgisinde süreklilik sağlıyan düğüm, çatışma ve gizlilik anları. 2 -Oyuncunun belirli tepkileri, fiziksel hareketler yoluyla gerilime götürmesi. Doğal olarak, gerilim, daha çok seyirci üzerinde yaratılan etkinin ölçüsüyle orantılıdır.
gerilim İng. tension, stress
1. İki durum ya da konum arasındaki potansiyel ayrımının neden olduğu etki. 2. Akım geçen bir devrede, iki nokta arasında ölçülen potansiyel ayrımı. 3. (İng. stress): Bir nesnenin boyutlarını değiştirmesine yol açan, birim alan başına uygulanan kuvvet.
gerilim İng. tension
1.İki durum ya da konum arasındaki potansiyel farkının neden olduğu etki. 2.Akım geçen bir devrede iki nokta arasında ölçülen potansiyel farkı. Voltaj veya elektromotorkuvvet yerine kullanılır.
gerilim İng. stress
gerilim İng. stress
Birim alana düşen yük.
gerilim Fr. volt
(kimya)
gerilim, germe Osm. tevettür
(fizik)
gerilim İng. tension
Bir iletkenin iki ucundaki elektrik akımını sağlayan gizil güç eşitsizliği.
gerilim İng. tension
Gereksinmelerin doyurulamadığı ya da ereğe yönelmiş davranışların engellendiği zaman ortaya çıkan coşkusal durum.
gerilim İng. tension
Sinema/TV. Çeşitli yollara başvurularak, konunun anlatımında yaratılan sıkıntılı, gergin hava.
gerilim İng. voltage, tension
Sinema/TV. Bir elektrik kaynağının potansiyeli, potansiyel farkı ya da elektromotor kuvveti. Voltla ölçülür.
gerilim İng. tension
Seyircinin oyuna karşı ilgisini uyanık tutup heyecan ve merak yaratmak için baş vurulan bir sanat tutumu.
gerilim İng. frustration
(Davranışçı toplumbilim) Bireyin birbirine karşıt isteklerinin yol açtığı ya da bir isteğini gerçekleştirmesini önleyen dış engellerin neden olduğu iç çelişme.
gerilim İng. voltage, tension
fizik: Bir iletkenin iki ucundaki elektrik akımını sağlayan gizilgüç eşitsizliği.
Gerilim Osm. Gerilme
gerilim için benzer kelimeler
gerilim, 7 karakter ile yazılır. Ayrıca,
g harfi ile başlar, m harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'g', 'e', 'r', 'i', 'l', 'i', 'm', şeklindedir.
gerilim kelimesinin tersten yazılışı milireg diziliminde gösterilir.