getirmek
(-e) 1. Gelmesini sağlamak: Dün bir deri bir kemik hâlinde eve getirip bırakmışlar. -R. N. Güntekin. 2. (-de) Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak. 3. (-i) Erişmek veya eriştiğini sanmak: Baharı getirdik. 4. (nsz) İleri sürmek: Örnek getirmek. 5. (nsz) Sebep olmak, ortaya çıkarmak: Bu rüzgâr kar getirir. 6. (-i) İletmek, bildirmek: Bir zabit nefes nefese şu haberi getirdi. -O. S. Orhon. 7. (nsz) Sağlamak: Haftada bir cuma günleri işleyen küçük bir kahve ayda ne kadar gelir getirirse. -Ö. Seyfettin. 8. Bir makama atamak veya seçmek. 9. (yar) Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar: Ateh getirmek. Nedamet getirmek.
getirmek
< ET keltürmek: getirmek. || getmek || getermek || getimek || geturmek || getürmek ||
getirmek İng. fetch
getirmek İng. swap-in
getirmek için benzer kelimeler
getirmek, 8 karakter ile yazılır. Ayrıca,
g harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'g', 'e', 't', 'i', 'r', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
getirmek kelimesinin tersten yazılışı kemriteg diziliminde gösterilir.