karışık

karışık

sf. 1. Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş: Karışık salata. 2. Düzensiz, dağınık, intizamsız. 3. Karışmış: “Ağzından kanla karışık diş parçalarını, onu yumruklayanların suratlarına tükürdü.” -Halikarnas Balıkçısı. 4. Saf olmayan: Karışık süt. 5. Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan: “Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık dolambaçlı işten!” -N. Cumalı. 6. Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık: “Tuhaf şey! Hakikaten karışık bir kadın.” -P. Safa. 7. mec. Dolu: “Serin rüzgârlarını deniz kesti keseli /Tıkıyor göğüsleri kum karışık sam yeli” -F. N. Çamlıbel. 8. hlk. Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan.


karışık Fr. Compliqué
karışık Fr. Complexe
karışık İng. mixed doubles

Karşılaşmada tarafların biri kadın öteki erkek olmak üzere ikişer oyuncudan kurulması.


karışık İng. mixed doubles

Karşılaşmada tarafların biri kadın öteki erkek olmak üzere ikişer oyuncudan kurulması.


karışık

Mahlût, birbirine karıştırılmış hububat


karışık için benzer kelimeler


karışık, 7 karakter ile yazılır. Ayrıca, k harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'k', 'a', 'r', 'ı', 'ş', 'ı', 'k', şeklindedir.
karışık kelimesinin tersten yazılışı kışırak diziliminde gösterilir.