kurban
a. 1. din b. Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan: Yarım okka et, onun elinde bir kurban kadar bereketli. -Y. Z. Ortaç. 2. ünl. hlk. İçtenliği belirten bir seslenme sözü: Kurban! Nerede kaldın? 3. mec. Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse: Hava kurbanları. 4. mec. Bir kazada veya felakette ölen kimse: Vardar, her sene Üsküp'ten beş on kurban alan bir nehirdi. -Y. K. Beyatlı. 5. mec. Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse: Benim gibi nice kızlar beyaz kadın ticaretinin kurbanı olmuşlardır. -A. Gündüz. 6. din b. Müslümanlarda Kurban Bayramı: Kurbanda geleceklermiş.
kurban
Peteğini yatay yapan bal arısı.
< Ar. kurbân) kurbankurban
Adak, kurban
kurban İng. sacrifice
Doğaüstü güçleri, yüce varlıkları ve tanrıları hoşnut etmek, onlarla barışık olmak, onlara teşekkür etmek ve onlardan isteklerde bulunmak için kesilen hayvan, sunulan yiyecek, içecek.
kurban İng. sacrifice
Dinsel bir inancın sonucu olarak, kendine özgü törenlerle şu ya da bu biçimde, doğaüstü güçlere sunulan kan ya da canlı yaratık, bk. kansal kurban.
kurban
bk. kırban
kurban için benzer kelimeler
kurban, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca,
k harfi ile başlar, n harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'k', 'u', 'r', 'b', 'a', 'n', şeklindedir.
kurban kelimesinin tersten yazılışı nabruk diziliminde gösterilir.