sal

sal

(I) a. Birçok kalın direk yan yana bağlanarak yapılan, düz ve korkuluksuz deniz veya ırmak taşıtı: “Dalgaları ufukları örten bir denizde, küçük bir sal parçası üstünde bir boraya mı tutulduk?” -Y. K. Karaosmanoğlu.

II) a. hlk. Tabut.


sal

1.Kaldırım yapmakta kullanılan yassı ve büyük taş. 2.Sarp kayalıklar.


sal

1.Arabalara ot, sap vb. şeyleri yüklemek için tahtadan yapılan kayık gibi araç. 2.Tarladan sap taşımak için ağaç dallarından örülmüş araba çiti. 3.Hayvan ya da saban vb. araçları yağmur ve güneşten korumak için tahtadan yapılan çatı. 4. Hasta, yaralı ya da ölü taşınan sedye. 5.Tabut.


sal

1.Köyün yakınında ekime ayrılan yer. 2. Dağ eteğindeki geniş düzlük.


sal

Yel, rüzgâr.


sal

Salgın hastalık.


sal

Üzüm ezmeye yarayan büyük tahta ya da taştan oyulmuş tekne.


sal

Boy, uzunluk.


sal

Sürgün, amel.


sal

1. bk. salaca (II)-3. 2. bk. salaca (II)-2.


sal

Ahırda kuzular için ayrılmış bölüm.


sal

At arabalarında ekin ve sap taşımakta kullanılan bir çeşit uzun araç.


sal

Baca.


sal

İçinde üzüm ezilen tekne.


sal

1. Ahıra, avluya kaldırım yapmakta kullanılan büyük yassı taş. 2. Ateşte patlayan taş.


sal

Kar kuyusu.


sal

Tabut.


sal

Sedye


sal

< ET sal:düz, yassı taş || sal daş : düzgün büyükçe taş


sal

Tabut, cenaze


sal

Sarp, yalçın


sal

[salı (I)]: 1. Fazla ekin yükleyebilmek için arabaların iki yanına konan ağaç kanat. (İnköy -Kütahya; Dardere -Bilecik; Dereyalak -Eskişehir; Büyükdivanköyü -Çorum) 2. Yapı işlerinde kullanılan, yanlarında tutacak kolları olan taş, harç, çamur vb. taşınan tabla. (Yenikent *Aksaray -Niğde) [salı (I)] : (Afşar *Güdül -Ankara)


sal

1. Dağ eteği, yamaç. 2. Tabut.


Sal Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Bir tür ilkel ırmak veya deniz taşıtı. 2. Boy. 3. Yel, rüzgâr. 4. Büyük sarp kaya. 5. Kıyı, kenar.


sal için benzer kelimeler


sal, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca, s harfi ile başlar, l harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 's', 'a', 'l', şeklindedir.
sal kelimesinin tersten yazılışı las diziliminde gösterilir.