uyarmak
(-i) 1. Bir kimseye bir davranışta bulunmasını veya bulunmamasını söylemek, ikaz etmek: Mustafa Kemal Paşa gittikten sonra gelen mebuslar beni uyarıyorlardı. -F. R. Atay. 2. Görevini gereği gibi yapmayan kimseye nasıl davranması gerektiğini hatırlatmak, ihtarda bulunmak. 3. biy. Bir canlının herhangi bir organını dıştan bir etki ile görev yapmaya zorlamak. 4. hlk. Öğütle yola getirmeye çalışmak. 5. hlk. Uyandırmak.
uyarmak Fr. İnciter
uyarmak
1. Öğütle, eğitimle yola getirmeye çalışmak. 2. Uykudan uyandırmak. 3. Sönmüş ateşi canlandırmak.
uyarmak
Uykudan uyandırmak.
uyarmak
< ET udgarmak: uyandırmak; uyarmak. || bu tepe pulli tepe || su gelir sepe sepe
uyarmak İng. alarm
uyarmak İng. alert
uyarmak Osm. tenbîh etmek
(biyoloji)
uyarmak, (uyatmak)
1. Uyandırmak, irşadetmek, ikazetmek. 2. Işığı parlatmak, yakmak. 3. Harekete geçmek.
uyarmak için benzer kelimeler
uyarmak, 7 karakter ile yazılır. Ayrıca,
u harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'u', 'y', 'a', 'r', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
uyarmak kelimesinin tersten yazılışı kamrayu diziliminde gösterilir.