bitik
sf. 1. Yorgunluk veya hastalıktan gücü kalmamış: Yaşlı ve yaslı kadını, bitik bir hâlde kulübenin köşesinde biraz kımıldanarak buyur etti. -Halikarnas Balıkçısı. 2. Kötü, fena: Hoşa gitmeyen cilvelere kalkarlarsa hâlimiz bitiktir. -H. Taner. 3. hlk. Yapışık, dolaşık, ekli.
bitik
Bir parça, azıcık, biraz.
bitik
Tamam, ameliyatla açılacak kızlık zarı
bitik
Verimli.
bitik
Mektup.
bitik
Kitap.
bitik
Muska.
bitik
1. Yapışık, dolaşık, ekli, tüm, donmuş, katılaşmış. 2. İçi bütün kavun.
bitik
Zarf.
bitik
Bahşiş.
bitik
1. bk. bitev-1. 2. Ferç.
bitik
1. bk. biti (I)-2. 2. bk. biti (I)-3. 3.bk. biti (I)-5. 4.bk. biti (I)-6.
bitik
Halsiz, zayıf.
bitik
Sünnet olmamış çocukların sünnet yerlerinde görülen et parçası.
bitik
Bitişik, yapışık
bitik Osm. Tahrirat
Osmanlılarda, 16. yüzyıla kadar, yazılmış kâğıda verilen ad.
bitik (I)
bk. biti.
bitik (II)
Bitişik.
Bitik
Ankara ili, Kazan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
bitik için benzer kelimeler
bitik, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
b harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'b', 'i', 't', 'i', 'k', şeklindedir.
bitik kelimesinin tersten yazılışı kitib diziliminde gösterilir.