derece

derece Ar. derece

a. 1. Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe: “Hukuk tahsilini Paris'te bitirmiş, birinci derece diploma almıştı.” -Ö. Seyfettin. 2. e. Denli, kadar: “Beyoğlu'nda bu derece itibar görmemişti.” -E. E. Talu. 3. fiz. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri: Sıcakölçerin dereceleri. 4. fiz. Sıcaklıkölçer: “Hastaların ateşini ölçen aletle, dereceyle ancak asker ocağında karşılaşabilirdi.” -N. Hikmet. 5. kim. Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim. 6. mat. Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi: Dik açılar doksan derecedir. 7. sp. Başarı gösterme.


derece

Eski evlerde kalın duvarları oyarak yapılan ve ufak tefek şeyler koymaya yarayan göz, hücre.


derece İng. degree
derece İng. grade
derece İng. degree

1. Sıcaklık ölçeği birimi, suyun donma noktasını 0, kaynama noktasına 100 sayarak düzenlenen bölmelerin her biri. 2. Açı birimi; bir çemberin çevresi 360 eşit parçaya bölünürse bir parçayı özekten gören açı. 3. Bir denklemdeki terimlerin en yüksek üstlüsünün üst sayısı.


derece İng. degree

1) Açı birimi: Bir çemberin 360 eşit parçasından birini gören merkez açı. 2) Sıcaklık birimi: Suyun donma noktası i!e kaynama noktası arasında bir sıcakölçerin yükselme niceliği. 100 derece santigrad olarak kabul edilir ve 100°C ile gösterilir. 3) Denklemler ölçüsü: Bir denklemde bilinmeyenin en büyük üssünün sayı değeri. Örnek: 2 X² +5 x + 7=0 ikinci dereceden, 2X5 - 7 X² - 6=0 beşinci dereceden bir denklemdir.4) Genel olarak: Kesikli olarak artma ve eksilmelerde basamak, kerre ya da oran anlamında kullanılır; bağlılık derecesi, aklık derecesi gibi.


derece İng. degree, strength

1. Viski, likör ve benzeri sıvıların 15. santigrat devinme kertesinde oylumunca kapsadığı saf alkol ki yüzde ya da binde oranıyle değerlendirilir. 2. Bir şeyin değerini belirtmek üzere kullanılan ölçü birimi.


derece Fr. degré

(matematik)

I) 1. Dökümcülükte kalıp alınırken kumu tutan çerçeve. (-Bursa) 2. Altın ve gümüş çubuk dökmek için kullanılan oluklu demir kalıp. (-Bursa)

II) Tüfenk namlusuna belirli ölçüde barutla saçmayı koymayı sağlayan demir araç. (*Kemalpaşa -İzmir)


Derece, Dakka, Saniye

18. Çember, 360 eşit parçaya ayrılır. Bunlar dan her birine “Derece”denir. Şekil : 2. Her derece dahi 60 eşit parçaya ayrılır. Bunların her birine "Dakka” denir. Dakka da 60 eşit parçaya ayrılır. Bunların da her birine “Saniye” denir. Dereceyi göstermek için, dereceyi bildiren rakamın sağ üstüne küçük bir sıfır konur. Dakka, rakamının sağ üstüne, sağdan sola eyik küçük bir çizği ile ve saniye de, böyle yanyana konmuş iki çizgi ile gösterilir. Misal: 54 derece, 45 dakka, 18 saniye şöyle yazılır: 54° 45' 18"


derece için benzer kelimeler


derece, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca, d harfi ile başlar, e harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'd', 'e', 'r', 'e', 'c', 'e', şeklindedir.
derece kelimesinin tersten yazılışı ecered diziliminde gösterilir.