duymak

duymak, -ar

(-i) 1. Bilgi almak, öğrenmek, haber almak: “Bir köylüden burada avlandığınızı duydum.” -Halikarnas Balıkçısı. 2. İşitmek, ses almak: “Çamaşırcı Fatma kadın annemin duymayan kulaklarına yalvarıyor.” -Y. Z. Ortaç. 3. Dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek: “Yüzme denilen mucizeyi ancak beş altı sene sonra avuçlarımızın içinde duyabilecektik.” -B. R. Eyuboğlu. 4. Nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, hareket vb. fizik durumlarından bilgi edinmek, hissetmek: Elimin üzerinde bir böceğin gezdiğini duydum. 5. (nsz) Bir ruh durumu içine girmek: “Hakiki bedbahtlar, sefaletlerini birdenbire açığa vurmaktan utanç duyarlar.” -R. N. Güntekin. 6. (nsz) mec. Sezmek, fark etmek, hissetmek: “Güzel olmasın fakat ruhu olsun, bir şey duysun.” -H. C. Yalçın.


duymak

Duymak, işitmek


duymak için benzer kelimeler


duymak, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca, d harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'd', 'u', 'y', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
duymak kelimesinin tersten yazılışı kamyud diziliminde gösterilir.