hem

hem Far. hem

bağ. 1. Bir kimseyi uyarmak, bir şeyi açıklamak veya anlamı güçlendirmek için “özellikle, zaten, bir de, şurası da var ki” anlamlarında kullanılan bir söz: “Hem benim oğlan yeni yeni okuyor.” -N. Hikmet. 2. Açıklayıcı nitelikte olan ikinci cümleyi birinciye bağlayan bir söz: Gidiyor hem koşarak gidiyor. Güzel hem pek güzel! Sıcak hem ne sıcak! hem de anlamı güçlendirmek, bir veya daha çok ögeye bir başkasının da eklendiğini belirtmek için kullanılan bir söz. hem de nasıl pek çok, çok iyi: Ankara'yı sever misin? -Hem de nasıl.


hem

Hem (bk. em)


hem

< Far. hem: hem; eş. || hem olmak: yarışmak; yarış sonunda hiç olmazsa berabere kalmak


hem

Yunanca kan anlamına gelen ön ek.


hem İng. heme, haem

Formülü C34H33O4N4FeOH olan yapısı hematine benzeyen bir Fe(II) kompleksi. Hemoglobinin ve bazı enzimlerin bir parçası.


hem İng. heme

Hemoglobinin oksijen bağlayan, proteinsiz ve kana kırmızı rengi veren demirli pigmenti, heme.


hem İng. heme

Hemoglobin molekülünün oksijen taşıyan ve demirle porfirinden oluşan proteinsiz kısmı.


hem için benzer kelimeler


hem, 3 karakter ile yazılır. Ayrıca, h harfi ile başlar, m harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'h', 'e', 'm', şeklindedir.
hem kelimesinin tersten yazılışı meh diziliminde gösterilir.