kadar

kadar Ar. ®adar

e. 1. Ölçüsünde, derecesinde: “Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir.” -S. F. Abasıyanık. 2. Büyüklüğünde, genişliğinde: Bacak kadar çocuk. Avuç içi kadar yer. 3. Dek: “Saat ona kadar sokaklarda gezdi.” -P. Safa. 4. Gibi: “İstanbul'un balıkları kadar balıkçıları da hoştur.” -S. F. Abasıyanık. 5. Denli: “Bu merdivenleri, yapıldığı günden beri bu kadar telaşla çıkmamışımdır.” -Y. Z. Ortaç. 6. Süre belirten bir söz: “Bu minval üzere yedi ay kadar geçti, geçmedi.” -R. H. Karay. 7. zf. Miktarda, derecede: “İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor.” -H. E. Adıvar. 8. Gösterme sıfatlarından biriyle bir sayıdan sonra geldiğinde kesinlikle belli olmayan bir niceliği belirten söz: “Kantara'nın önünde yüz kadar düşman çadırı kurulmuştu.” -F. R. Atay.

< Ar. kadar) kadar


kadar

Kadar (bk. gadâ, kada, kadar)


kadar için benzer kelimeler


kadar, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, k harfi ile başlar, r harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'k', 'a', 'd', 'a', 'r', şeklindedir.
kadar kelimesinin tersten yazılışı radak diziliminde gösterilir.