karışmak
(-e) 1. İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek: Araba sallana sallana içim bağrım birbirine karıştı. -H. R. Gürpınar. 2. Düzensiz, dağınık olmak: Yanıma her tarafı titreyerek sapsarı, sakal bıyığa karışmış bir hâlde geldi. -R. H. Karay. 3. (nsz) Bulanmak, duruluğunu yitirmek: Hava birden karıştı. Zihnim karıştı. 4. (nsz) Açıklığını yitirmek, anlaşılması güçleşmek: Kaymakam işin karıştığını anlayarak... -M. Ş. Esendal. 5. Müdahale etmek, araya girmek: Sokakta herkes kadın kıyafetine karışmak hakkını kendinde görürdü. -F. R. Atay. 6. Engellemek, araya girmek. 7. Bir araya gelmek, katılmak: Bingazi'deki muharebeye karışmak için beraber yola çıktığım arkadaş Kahire'de hastalanmıştı. -Ö. Seyfettin. 8. İlgilenmek, müdahale etmek, el atmak: Ben, dedim, başkalarının soy adlarına nasıl karışabilirim? -M. Ş. Esendal. 9. Yetkisinde bulunmak, bakmak, iş edinmek, işi olmak: Bu işe belediye karışır.
karışmak Osm. ihtilât etmek
(kimya)
karışmak için benzer kelimeler
karışmak, 8 karakter ile yazılır. Ayrıca,
k harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'k', 'a', 'r', 'ı', 'ş', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
karışmak kelimesinin tersten yazılışı kamşırak diziliminde gösterilir.