karşı
a. 1. Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi: Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. -H. E. Adıvar. 2. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı: Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik. -R. H. Karay. 3. Ön, kat, huzur: İkisi birden müdürün karşısına çıkarlar. -Y. Z. Ortaç. 4. sf. Bulunan yere göre önde, ileride olan: Karşı evin kızları. Karşı mahalle. 5. sf. Karşıt, zıt, muhalif: Karşı parti. Karşı takım. 6. zf. Yüzünü bir şeye doğru çevirerek: Bahçeye karşı oturmak. 7. zf. Karşılık olarak, mukabil: Bir ölüm haberine karşı ben, içimde bin ezinti, bin çöküntü duydum. -A. Ş. Hisar. 8. zf. İçin, hakkında: Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl ve ne zaman başladı? -S. F. Abasıyanık. 9. zf. -e doğru: Bir sabaha karşı yine çakal sesleriyle uyanmıştım. -S. F. Abasıyanık.
karşı İng. con, unfavorable
Bir ölçek sınarının dile getirdiği yargıya katılmayan ya da olumsuz yanıt veren kişi, ona ters düşen tutum ya da görüş.
karşı için benzer kelimeler
karşı, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
k harfi ile başlar, ı harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'k', 'a', 'r', 'ş', 'ı', şeklindedir.
karşı kelimesinin tersten yazılışı ışrak diziliminde gösterilir.