küme

küme

a. 1. Tümsek biçimindeki yığın. 2. Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup: “Tarla kuşları Mustafa'nın sabanı altından yeni kurtulmuş olan kaba çığır üzerine kümeyle konarak buldukları tohumlara gaga çalmakta idiler.” -N. Nâzım. 3. Tomar. 4. eğt. Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek. 5. sp. Takımların durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan topluluk, lig. 6. sp. Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri.


küme Fr. Agrégat
küme Fr. Groupe
küme

Cevizli sucuk.


küme

Keklik vb. kuşları avlamak için çalı çırpıdan yapılan, avcının gizlenmesine yarayan yer, barınak


küme

1. Bostan ve bağ bekçisinin kulübesi. 2. Ağaçtan ya da taştan yapılan avcı kulübesi. 3.bk. köme (III)-1.


küme

Gömülmüş zeytin yığını.


küme

Topluca kır eğlencesi.


küme İng. league

Takımların durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak Ayaktopu Birliğince belli sayıdaki takımdan oluşturulan topluluk.


küme İng. cluster
küme

bk. takım


küme İng. group

1. Deneyim ya da çözümleme için birtakım birey, nesne ya da gözlemlerden oluşan topluluk. 2. Bir okulda, bir derslikte öğrencilerin belli bir eğitim ya da öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım ya da öbeklere verilen ad.


küme İng. set

Aynı yapıdaki öğelerden oluşan topluluk.


küme

bk. yıldız kümesi.


küme İng. conglomerate

Belli bir amaç için, bir arada kullanılan halkbilim ürünleri, bk. küme masal, hayvan öyküncesi.


küme İng. cluster

(Çok değişkenli istatistik) Bir evren'in birbirine komşu olan öğelerinin oluşturduğu öbek.


küme İng. Pool

Aralarında karşılaşmalar yaparak, bir üst duruma geçecek olan aynı basamaktaki dönüde yer alan en az 4, en çok 10 yarışmacıdan ya da takımdan kurulu dizi.


küme İng. set

Belirli bir p önermesini gerçekleyen tüm x öğelerinden oluşan varlık. Simgesi : {x : p(x)}


küme İng. set

1.Sezgisel anlamda, belirli nesnelerden oluşan bir topluluk.2.Zermelo- Fraenkel-Skolem türünden aksiyomatik sistemlerde temel tanımsız kavram.3.Neumann-Bernays-Gödel türünden aksiyomatik sistemlerde bir sınıfa ait sınıf.


küme İng. set

1. öbek. 2. Başka bir öbeğin öğesi olan bir öbek.Krş.. yinelgen küme, saptanır küme, sayılabilir küme, yinelgeli sayılabilir küme, bağıntı, izerge, kümeler kuramı, sayı, sıralanmış n-li dizge, birleşim, kesişim, tümleyen, alt küme, üst küme, özalt küme, boş küme, evrensel küme tüketici bölümleme, denklik öbeği, dizge, birim kümesi, güç kümesi, sonsuz küme, sonlu küme.


küme İng. group

Birden çok canlının ya da cansız nesnenin oluşturduğu topluluk.


küme Osm. poloton

Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her birine verilen ad.


küme İng. group

Belli kayaç özellikleri olan, iki ya da daha çok sayıda komşu oluşuklar topluluğundan ortaya çıkmış, bir kayaç katman birimi.


küme

[güme, gümele, küleme]: Avcıların avlanırken kullandıkları, harmanda çalışanların barındıkları küçük kulübe ya da sığınak. (*Emirdağ -Afyonkarahisar; Yakaköy *Gelendost, Tokmacık *Yalvaç -Isparta; Başkışla *Karaman, Karacaviran *Seydişehir -Konya) [güme] : (Dereköy *Eşme -Uşak; Akbaş *Güdül -Ankara) [gümele] : (*Merzifon -Amasya) [küleme] : (*Bornova -İzmir)


küme için benzer kelimeler


küme, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, k harfi ile başlar, e harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'k', 'ü', 'm', 'e', şeklindedir.
küme kelimesinin tersten yazılışı emük diziliminde gösterilir.