oynatmak
(-i) 1. Oynamasını sağlamak: Bir curcuna havası söyledi ve salondakilerin hepsini oynattı. -P. Safa. 2. Kımıldamasına yol açmak: Elindeki kamçıyı oynatarak güneş altında yanan ovalarda gözlerini gezdirdi. -M. Ş. Esendal. 3. (nsz) Herhangi bir canlıya istenilen hareketleri yaptırmak: Ayı oynatmak. 4. (nsz) Bir araç, gereç kullanmak: Akıllı bir adam mermer üzerinde keser oynatır mı? -Ö. Seyfettin. 5. (nsz) Aklını yitirmek: Sizinle iki gün daha çalışsam aklımı oynatabilirim. -F. R. Atay. 6. mec. Korkutmak, heyecanlandırmak: Yüreğimi oynattın. 7. mec. Herhangi bir ödevi yerine getirmeyerek karşı tarafı düzenle oyalamak: Borçlu alacaklıyı iki aydır oynatıyor. 8. (nsz) tiy. Sahneye koymak: Bu ramazan geceleri Karagöz oynatacağız. -H. E. Adıvar.
oynatmak
Sara hastalığına tutulmak.
oynatmak İng. exhibit
Sinema Bir filmin izleyicilere gösterilmesi işi.
oynatmak için benzer kelimeler
oynatmak, 8 karakter ile yazılır. Ayrıca,
o harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'o', 'y', 'n', 'a', 't', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
oynatmak kelimesinin tersten yazılışı kamtanyo diziliminde gösterilir.