tarak

tarak, -ğı

a. 1. Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç: “Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi.” -L. Tekin. 2. Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık. 3. Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç. 4. Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik. 5. anat. İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü. 6. hay. b. Suda yaşayan hayvanlarda solungaç. 7. hay. b. Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten).


tarak

Keçiyolu.


tarak

1.Avlu korkuluğu. 2.Kağnı yanlarındaki parmaklıklar.


tarak

Dokuma tezgâhlarındaki mekik.


tarak

Tarla ekildikten sonra tohumu örtmeye yarayan dişli araç.


tarak

Deve hamutlarındaki tahta bölümlerin deliğine geçirilen ağaç parça.


tarak

Taş yontmaya ve düzeltmeye yarayan bir çeşit demir araç.


tarak

İstiridye.


tarak

Ayağın parmak kemikleri.


tarak

1. Başak toplamakta kullanılan bir çeşit dişli araç. 2. Hasır dokumakta kullanılan bir çeşit tahta araç.


tarak

Karda insan geçebilecek genişlikte açılan yol.


tarak

bk. pekten


tarak Osm. peigne

(zooloji)

I) 1. Dokuma tezgahında ipleri sıkıştırmak için kullanılan yassı bir ağaç sapa oturtulmuş dişli demirden oluşan araç. (Güllüce *Gümüşhacıköy -Amasya; -Ankara) 2. Dokuma tezgahlarında, çözgü iplerinin düzgün gelmesini ve atkı iplerinin de sıkışmasını sağlayan paralel yassı tellerden oluşan düzen. (*Yalvaç -Isparta; Bekilli *Çal -Denizli)

II) Çay ağzı. (*Şavşat -Artvin)


tarak İng. scallop

(Pecten) Yassı solungaçlılar (Lamellibranchiata) sınıfından (bk) bir yumuşakça cinsi. Kabukları eş, yuvarlak ve yelpaze biçimi eğelidir.


tarak için benzer kelimeler


tarak, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, t harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 't', 'a', 'r', 'a', 'k', şeklindedir.
tarak kelimesinin tersten yazılışı karat diziliminde gösterilir.