yanlış
a. 1. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata: Sen hayatımdaki bir yanlışmışsın, keşke seni hiç tanımasaydım. -N. Eray. 2. sf. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymayan, aykırı olan, hatalı: Yanlış ve mantıksız hareketim bu suretle cezalanmalı. -A. Gündüz. 3. zf. Hatalı bir biçimde: Evime gitmek için, yanlış söyledim, gitmemek için vapurun kaçmasını bekliyordum. -S. F. Abasıyanık. 4. sf. fel. Biçimsel düşünme yasalarına uymayan, düşünülen şeyle uyuşmayan.
yanlış
Şeytan gibi, akıllı, yiğit, açıkgöz.
yanlış İng. bug
yanlış İng. false
yanlış İng. wrong
1. Doğru olmayan, biçimsel düşünme yasalarına uymayan. 2. Düşünülen şeyle uyuşmayan. Karşıtı bk. doğru 1,2
yanlış İng. false, falsity
Sözeden dildeki 'yanlıştır' birli yükleminin içlemi olan yanlış olma özelliği. || Doğruluk çizelgelerinde geçen 'Y' ya da '0' simgesi bu özelliğin sözeden dildeki adıdır. || Krş.. doğruluk değeri, doğru.
yanlış İng. fault
Yönetmeliğe aykırı hareket.
yanlış İng. fault
Başlama atışının kurallara uygun olarak yapılmaması.
yanlış İng. false
Tümdengelimci bir dizgede yapılan çıkarım ya da ulaşılan vargıların önsayıtlara aykırılığı.
yanlış için benzer kelimeler
yanlış, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca,
y harfi ile başlar, ş harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'y', 'a', 'n', 'l', 'ı', 'ş', şeklindedir.
yanlış kelimesinin tersten yazılışı şılnay diziliminde gösterilir.