yeni

yeni

sf. 1. Kullanılmamış olan, eski karşıtı: Yeni giysi. Yeni ayakkabı. 2. Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan: Yeni haber. Yeni moda. 3. En son edinilen: Yeni eve taşındık. 4. İşe henüz başlamış: Yeni öğrenci. Yeni asker. 5. O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan: Yeni bir buluş. Yeni bir düşünce. 6. Tanınmayan, bilinmeyen: Yeni imzalara rastlıyoruz. 7. Daha öncekilerden farklı olan: Yeni ihtiyaçlarımız var. 8. zf. Biraz önce, çok zaman geçmeden: “Yeni tanıştığım orman uzmanları çok nazik ve kibar insanlardı.” -Ç. Altan.


yeni

1. Ürün. 2. Ürün alma dönemi.


yeni

1. bk. yeğni-1. 2. bk. yeğni-3.


yeni

Gelecek yıl.


yeni

Hafif.


yeni

Yeni, şimdi


yeni

< ET yeñi: yeni; henüz; şimdi || yene || yengi || yeni yeni: yeni yeni; şu sıralarda || yeni yetmeler: gençler || yeni yıl: ocak ayı || yeniden: tekrar; baştan || esgiyise parçamız – yengiyise yamamız: yakınlar için; yabancı değil, herşeyimizi biliyor anlamına atalar sözü


yeni

Yani


yeni Osm. cedit

Çağına göre öncü çığır: Yeni şiir, ikinci Yeni. (Edebiyat-ı Cedide de bu anlama göre adlandırılmıştı.)


yeñi

Yeni


yéni

Hafif.


yêni

Hafif.


yeni için benzer kelimeler


yeni, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca, y harfi ile başlar, i harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'y', 'e', 'n', 'i', şeklindedir.
yeni kelimesinin tersten yazılışı iney diziliminde gösterilir.