akıntı

akıntı

a. 1. Akma işi: Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi. 2. Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan: “Bataklıklardan kurtulduktan sonra, akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum.” -Ö. Seyfettin. 3. Eğiklik, eğim, meyil: Bu damın akıntısı az gelmiş. 4. Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı. 5. Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum. 6. tıp Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması: “Ertesi sabah, sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı.” -R. N. Güntekin.


akıntı Fr. Ecoulement
akıntı Fr. Flueur
akıntı Fr. Secreta
akıntı

Çağlayan, ırmak veya derede suyun hızlı aktığı yer


akıntı

Meyil, suya akış imkânı veren eğim.


akıntı

1. Yağmur ve kar suyu. 2. bk. akak (I)-3. 3. bk. akım (I).


akıntı

Bir işin normal gidişi: İşleri akıntıya bindirdik.


akıntı

Kadınlarda aybaşı olayı.


akıntı

Çamsakızı, reçine.


akıntı Osm. akıntı

1. Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı. 2. Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesiyle oluşan durum.


akıntı, akım İng. stream

Bir topluluğun (yıldız ya da cisimler) belli bir doğrultudaki devinmesi.


akıntı

bk. akım.


akıntı İng. flow current

genel uygulayım: 1. Hava, su vb. akışkanların ya da erkelerin, herhangi bir yöne akışı. 2. Eğiklik.


akıntı için benzer kelimeler


akıntı, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca, a harfi ile başlar, ı harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'a', 'k', 'ı', 'n', 't', 'ı', şeklindedir.
akıntı kelimesinin tersten yazılışı ıtnıka diziliminde gösterilir.