boyun
a. 1. anat. Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi: Ellerini bu defa, boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi. -A. İlhan. 2. Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım. 3. coğ. Dağ sırtlarında geçmeye elverişli alçak yer. 4. Üzeri: Günahı söyleyenlerin boynuna, derler ki bu iki genç birbirlerini küçükten beri sevmişler de öyle nişanlanmışlar. -Y. K. Karaosmanoğlu.
boyun Fr. Col
boyun Fr. Cou
boyun Fr. Cervix
boyun Fr. Gorge
boyun
1. Dağ sırtı. 2. Dağın geçit veren yeri.
boyun
Tomruk.
boyun
Üst, uhde: Günahı senin boynuna.
boyun
Çift, iki adet: bir boyun ey öküz
boyun
Boyun; çift. || bir boyn öküz: bir çift öküz || sürütme boyunnan || boyne altunda gala!: kahrolasıca
boyun
Gerdan, boyun. bk. boyn
boyun İng. neck
Bir hayvanın baş ve gövdesini birleştiren bölge.
boyun İng. col
Genç dağlık kümelerde, dorukları birbirinden ayıran, yüksek ve kimileri ulaşıma elverişli olmayan geçitler.
boyun Osm. unk
(biyoloji, zooloji, coğrafya)
boyun İng. peck (of the tube)
TV. Almaç ışıtacının koni biçimindeki bölümünden sonra gelen ve tarayıcı demetin oluşmasını sağlayan; artıuç, elektron topu, Wenhelt borusunun yer aldığı ince bir boruyu andıran bölümü.
boyun İng. neck
1. Baş ve gövdeyi birleştiren kısım. 2. Birçok sestod da skoleksle strobila arasında halkalanmanın olmadığı kısım.
boyun İng. Neck
Bir hayvanın baş ve gövdesini birleştiren bölge.
boyun
1. Kefil. 2. Deve boynu denilen gerdanlık.
boyun için benzer kelimeler
boyun, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
b harfi ile başlar, n harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'b', 'o', 'y', 'u', 'n', şeklindedir.
boyun kelimesinin tersten yazılışı nuyob diziliminde gösterilir.