karanlık
a. 1. Işık olmama durumu: Karanlıkta duyduğumuz çam kokularına artık yakınlaştığımız denizin rutubeti karışıyordu. -H. S. Tanrıöver. 2. mec. Üzüntü, sıkıntı, perişanlık: Demiştim ya; bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı. -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. sf. Işıksız: Gel, dayan, dayanabilirsen bu acıya / Gündüzü gecesi kadar karanlık / Bir boşluk içinde / Kalbin sancıya sancıya / Dayan, dayanabilirsen bu acıya -H. F. Ozansoy. 4. sf. mec. Yasalara, töreye uygun olmayan: Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar. -M. Ş. Esendal. 5. sf. mec. Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum): Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey. -A. Ümit. 6. sf. mec. Karışık.
karanlık Osm. muzlim
(astronomi)
Karanlık
Iğdır ili, Gaziler bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Karanlık
Sivas ili, Kavak bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
karanlık için benzer kelimeler
karanlık, 8 karakter ile yazılır. Ayrıca,
k harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'k', 'a', 'r', 'a', 'n', 'l', 'ı', 'k', şeklindedir.
karanlık kelimesinin tersten yazılışı kılnarak diziliminde gösterilir.