yakın
sf. 1. Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı. 2. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan: İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır. -C. Meriç. 3. Aralarında sıkı ilgi bulunan: Her birinin muhakkak bir yakın arkadaşı vardır. -E. Şafak. 4. Benzeyen, andıran, yaklaşan: Beş dönüme yakın bahçesi bir ormanı andırırdı. -Ö. Seyfettin. 5. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan: Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın... -S. F. Abasıyanık. 6. a. Uzak olmayan yer: Yakınımızda otururlar. 7. a. Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba: Türkçe konuştuğu için bana kendi yakınlarımızdan biri hissini veren yaşlı garson yanımıza geldi. -Y. K. Karaosmanoğlu.
yakın Fr. Prochain
yakın
Yakın olanlar
yakın için benzer kelimeler
yakın, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
y harfi ile başlar, n harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'y', 'a', 'k', 'ı', 'n', şeklindedir.
yakın kelimesinin tersten yazılışı nıkay diziliminde gösterilir.