baskı

baskı

a. 1. Bir eserin basılış biçimi veya durumu: “Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı.” -A. Ş. Hisar. 2. Bası sayısı: Bu gazetenin baskısı yüz bindir. 3. Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri, edisyon: Sözlüğün yeni baskısı. 4. Giysinin içine kıvrılıp dikilen kenarı: Etek baskısı. 5. Hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm: “Politik baskıların yanı sıra daha başka yasaklara da bağlıydık.” -N. Cumalı. 6. Bir maddeyi sıkıp ezen alet, pres. 7. sp. Top oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın savunma durumu, pres. 8. ruh b. Belirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi veya bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu.


baskı

1. Demir sıcakken düzeltmeye, şekil vermeye yarayan bir demirci aleti, avadanlık. 2. Saban demirini tutmaya yarayan öne doğru eğri demir, sabanı ayar etmeye yarayan tahta kazık. 3. Değirmen taşının sol tarafında taşı ayar etmeye yarayan manivela, kol. 4. Oda kapılarını açmak için üzerine basılan küçük kol. 5. Halıcılıkta çözgü ipliklerinin arasına sokulup düz veya çapraz ağızlık açması için indirilen ve sonra yukarıya kaldırılan tahta. 6. Duvar örülürken taş veya tuğla aralarına konulan ağaçlar. 7. Cendere, pres. 8. Kunduracı aleti, patatiri. 9. Helva tenceresi. 10. Kadınların başlarına taktıkları gümüş ve madenî şeyle süslenmiş fes. 11. Belin sapına geçirilen ve üzerine ayakla basılan tahta kısım. 12. Kağnının yan tahtalarının düşmemesi için çevresindeki kazıklara geçirilen tahta parçaları. 13. Kağnı arabalarında boyunduruğu üstten bastıran parça. 14. Arabayla ot taşırken üst kısma uzatılan ve iki ucundan iple bağlanan sırık. 15. Saman sıkıştırmaya ve basmaya yarayan üç çatallı uzun saplı ağaç. 16. Tütün ekmek için kullanılan ucu sivri alet. 17. Çökelek ya da unu kaplara koymak için sıkıştırmaya yarayan 30 cm. boyunda 5 cm. çapında bir ağaç parçası. 18. Saz damların sazlarını bastıran ağaç. 19. Tütün balyalarını presleme. 20. Ağırlık, baskı. 21. Saç tokası. 22. İşlenecek her hangi bir bez üzerine çiçek v.s. motiflerini özel bir kalıpla basma. 23. Yaz sebzelerinin kış için tuzlu suya konması.


baskı

İnzibat, terbiye.


baskı İng. majorant
baskı İng. repression

Belirli ruhsal etkinlik ya da süreçlerin, kişinin isteği dışında bilinçaltına itilmesi ya da bilince çıkmasının önlenmesi.


baskı İng. press

Tutma görevi alınan karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacı ile uygulanan yakın savunma türü.

I) 1. Terlik. (Kümbet, İnönü -Eskişehir) 2. Sivri uçlu, taraklı, ispanyol topuklu köylü ayakkabısı. (Aslanlı -Kütahya)

II) 1. Saban demirinin sabana geçtiği yerdeki çıkıntı. (Beyağıl *Ulukışla -Niğde) 2. Saban demirinin üst yüzünde bulunan çivi. (Gücünkaya *Aksaray -Niğde) 3. Kullanıldığı sırada sabana yön verdiği gibi üzerine basıldığında saban demirinin iyice toprağa girmesini sağlayan saban kolları. (Akpınar *Bozüyük -Bilecik) 4. Üzerine dövülecek kızgın demir konan çelik araç. (Kızılcasöğüt *Banaz -Uşak) 5. Kağnı tekerinin dingil kısmında kullanılan demir. (Karacaviran *Seydişehir -Konya) 6. Istarda, erişin arasında bulunan çubuk. (*Bor -Niğde)


baskı

Cendere.


baskı için benzer kelimeler


baskı, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, b harfi ile başlar, ı harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'b', 'a', 's', 'k', 'ı', şeklindedir.
baskı kelimesinin tersten yazılışı ıksab diziliminde gösterilir.