durak

durak, -ğı

a. 1. Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer: “İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm.” -S. F. Abasıyanık. 2. Çok sayıda taksinin bir arada çalıştığı ve bağlı olduğu işletme. 3. Kısa bir süre konaklanacak, durulacak yer: “Sonraki durağımız sebzeci Mecit'in dükkânıydı.” -A. Kulin. 4. db. Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi. 5. ed. Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri. 6. müz. Bir ölçü uzunluğunda susma. 7. esk. Cümle sonundaki nokta.


durak Fr. Station
durak

Derli toplu, giydiğini yakıştıran (kimse).


durak

Dereotu


durak

Güney.


durak

Dirlik, düzenlik, güvenlik.


durak

Avın önünü kesme.


durak

Taştan yapılmış süzgeç.


durak

1. Durulacak, oturup dinlenilecek yer. 2. Okunan kitabın okunmasına ara verildiği yere konulan kâğıt parçası.


durak İng. station

Bir bilişim ağında, aralarında veri iletişimi yapılabilen uçlarla donatılmış konumlardan her biri.


durak

bk. Durgu.


durak İng. pause

Konuşmada, anlamın gerektirdiği şekilde, sözcükler arasındaki ses kesintisi: Peki /sonra ne oldu?.; Ne dersiniz / gidelim mi?; E / ne yapalım? Kader, / elden ne gelir?, vb.


durak İng. pause

Bir konuşma ya da tümce içinde susuşu getiren nokta.


durak Osm. tevakkuf

1. Konuşma sırasında bir düşünceden bir düşünceye, bir konudan başka bir konuya geçerken yapılan dereceli duraklama. Duraklama, yazıda satır başı, konuşmada ton derecelenmesi ile belli edilir. || 2. Kelimeler arasındaki anlamın gerekli kıldığı ses kesintisi: A! ne söyleyecektim? / unuttum işte. Bu gidişle / sen daha çok yıllar beklersin. Ee! / bu iş tamamlandı ya / artık / gönlünün dilediği yere gidebilirsin. Dur yolcu / Bilmeden gelip bastığın bu toprak / Bir Devrin battığı yerdir; / Eğil de kulak ver bu sessiz yığın / Bir vatan kalbimin attığı yerdir (N.H. Onan, Dur Yolcu, Ant., s. 922). Nedendir de / kömür gözlüm nedendir, / Şu geceler / benim uyumadığım, / Yaman derler / ayrılığın derdini / Ayrılık derdine doyamadığım (Karacaoğlan) vb. bk. ahenk durağı.


durak Osm. Makta

Kulakta ahenkli bir izlenim sağlamak için bir dizenin orta yerine doğru belli bir yerde bulunan ses aralığı, ki çoğu arka arkaya gelen iki anlam öbeğini de ayırmağa yarar. Dizenin ortasındaki durağa ORTA DURAK (Coupe médiane), sonundakine SONDALIK DURAK (Coupe finale) denir. Bu son durak arkadan gelen dizeye göre ele alınacak olursa ÖN DURAK (Coupe initiale) adını alır.

Tekke edebiyatı terimi) bk. ilâhi.


durak Osm. makam

1. Dizelerde, sesin ölçü birimlerine göre aralanabildiği yer. 2. (h.y.) Hece ölçüsünün bölümleri 4+4+3= 11 ya da 6+5=11 ; 4+4 = 8 ya da 5+3= 8 gibi. Her durakta sözcük bitmiş olur, böyle olmazsa o dizede durak yoktur. 3. Tekerlemelerde okunan koşalara ve ilâhilere verilen ad.


durak

Avlanma sırasında, kafesteki kekliğin altına saklandığı taş yığını. (Yakaköy *Gelendost -Isparta)


durak, (turak)

Yurt, eyleşilen mahal, makar


Durak Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Tren, tramvay, otobüs gibi genel taşıtların durmak zorunda olduğu yer. 2. Hece ölçüsüyle yazılmış koşullarda ölçü kalıpları içindeki durma yeri.


Durak

Adana ili, Karaisalı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Durak

Adıyaman ili, Akpınar bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Durak

Balıkesir ili, Durak bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Durak

Bursa ili, Keles ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Durak

Konya ili, Gencek bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Durak

Şanlıurfa ili, Halfeti ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Durak Alm. Rast

durak için benzer kelimeler


durak, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, d harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'd', 'u', 'r', 'a', 'k', şeklindedir.
durak kelimesinin tersten yazılışı karud diziliminde gösterilir.