salmak

salmak, -ar

(-i, -e) 1. Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek: “Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı.” -E. E. Talu. 2. Yollamak, göndermek: “Bununla beraber peşine adam salmak gerekir.” -A. Gündüz. 3. Koymak, katmak: “Halk ruhunun benliğinizde yeniden uyanıp hararetini gönlünüze saldığını duyarsınız.” -R. H. Karay. 4. Sürmek: “Bunun içindir ki dal budak saldı, yemiş vermeye başladı.” -R. E. Ünaydın. 5. Uğratmak: Başını derde salmak. 6. Vergi yüklemek: Ona elli bin lira salmışlar. 7. Üzerine yürütmek: Tazıyı tavşana salmak. 8. (-e) Saldırmak: “Aç kurt, yılana da salar, taşa da, dedi.” -M. Ş. Esendal. 9. Sarkıtmak: Soğutmak için kuyuya su kabı saldı. 10. den. Gemi demir üzerinde dört yana dönmek. 11. (-i) mec. Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek.


salmak

Uğurlamak, yollamak.


salmak

Hayvan yavrusunu düşürmek.


salmak

Köpek havlamak.


salmak

1. Uğurlamak, göndermek. 2. Ulaştırmak.


salmak

Köpek saldırmak.


salmak

1. Bırakmak; göndermek, 2. Yaymak (yatak için)


salmak

Sevk etmek


salmak

Göndermek, bırakmak, yollamak


salmak İng. emit

(Özdek, öğecik vb.) Işın, erke, tanecik demetleri verip göndermek.


salmak

1. Göndermek, sevk etmek. 2. Bırakmak, salıvermek, terketmek, başı boş bırakmak. 3. Atmak, havale etmek. 4. Ta'lik etmek, tehir etmek. 5. Yaymak, sermek, saçmak. 6. Vergi tarhetmek. 7. Sallamak. 8. Koymak, bırakmak, atmak, ilka etmek. 9. Defetmek, sürmek, uzaklaştırmak, terketmek. 10. Kaldırmak, refetmek. 11. Uzatmak. 12. Atılmak, saldırmak, hücum etmek.


sâlmak

Yumak, makara vb. çözülmek, boşanmak


salmak için benzer kelimeler


salmak, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca, s harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 's', 'a', 'l', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
salmak kelimesinin tersten yazılışı kamlas diziliminde gösterilir.