deyim
a. Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, ilgi çekici bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği, tabir: Bu deyim seni korkutmasın. Çünkü fazlasıyla basit bir şeyden bahsediyorum. -İ. O. Anar.
deyim
1. Diyeyim: Efendime deyim... 2. Cümle: İki deyim söz. 3.bk. deyiş (I)-4.
deyim
Mâni, destan, ağıt, şiir, mısra, şarkı, türkü, gazel.
deyim
Söz, kelime
deyim
bk. söylem
deyim Fr. locution
Belli bir anlama gelmek üzere iki veya ikiden artık kelimeden meydana gelmiş söz öbeği. bk. Artlaç deyimi, Bağlaç d. Fiil d. İsim d. önleç d. Ulaç d. Zarf d.
deyim İng. locution, idiom
Anlatım gücünü artırmak için, gerçek anlamı dışına kayan, bazı sözcükleri değişmediği halde bazıları değişip çekimlenebilen kalıplaşmış birden çok sözcük: Göze girmek, gözden düşmek, kulağı delik, eli açık, tepesi atmak, gönül almak, göze gelmek, dile düşmek, küplere binmek, balık kavağa çıktığı zaman vb.
deyim İng. expression
Bir bir bilimsel kuralın ya da doğa yasasının sözle anlatımı.
deyim İng. locution, idiom
Gerçek anlamından farklı bir anlam taşıyan ve çekici bir anlatım özelliğine sahip olan kelime veya kelime grubu: Abayı yakmak, aşağıdan almak, bağrına taş basmak, buluttan nem kapmak, çileden çıkmak, dalga geçmek, el ele vermek, karşı gelmek, mercimeği fırına vermek, nalları dikmek, saman altından su yürütmek, üç buçuk atmak, yasak savmak, yüzgöz olmak, zılgıt vermek vb.
deyim İng. statement
Bir önermenin belli bir kişice belli bir anda belli bir savı dile getirmek ereğiyle kullanılması edimi.
deyim İng. expression, string, phrase, word
Abece öğesi bir tek im ya da abece öğesi birden çok sayıda imin art arda sıralanmasıyla oluşan dizi. ||Anl. deyim biçimi. Krş.. deyim örneği, kapalı deyim, açık deyim, düzgün deyim, karmaşık deyim, tek başına anlamlı deyim, birlikte anlamlı deyim, altdeyim, im.
deyim Osm. Tâbir
Tek bir kelime yerine geçen, tek bir anlam veren kelime öbeği.
deyim
Azerbaycan Türkçesi: frazeologizm ~ sabit söz birläşmäsi; Türkmen Türkçesi: frazeologizm ~durnuklı söz düzümleri; Gagauz Türkçesi: bölünmäz laf birleşmesi ~ frazeologizma; Özbek Türkçesi: ibóra ~ frazeologik birlik; Uygur Türkçesi: idiom ~ turaqliq söz ibarisi; Tatar Türkçesi: obrazlıtäğbir ~ frazeologizm; Başkurt Türkçesi: frazeologizm; Kmk: frazeologiya söz tagımı ~birikgen söz tagım; Krç.-Malk.: frazeologizm; Nogay Türkçesi: söz bîrîkpeler ~frazeologizm; Kazak Türkçesi: turaktı söz ~ beyneli söz tirkesi - ayşıktı söz oramı ~frazeologizm; Kırgız Türkçesi: körköm süylöm ~ fraza ~ idiyoma; Alt:: buzulbassöskolbu ~ frazeologizm; Hakas Türkçesi: mirgen çooh ~ frazeologizm; Tuva Türkçesi: frazeologizm; Şor Türkçesi: frazeologizm; Rusça: obraznoye vırajeniye ~ frazeologizm;~
deyim Osm. tabir
1. Düz anlamlarından sıyrılmış sözcüklerin başka bir anlama gelecek biçimde kalıplaşması: Yüzsuyu dökmek, eli bayraklı, çantada keklik, çam devirmek, ağır başlı... 2. Yüksek anlamlı koşuk.
deyim için benzer kelimeler
deyim, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
d harfi ile başlar, m harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'd', 'e', 'y', 'i', 'm', şeklindedir.
deyim kelimesinin tersten yazılışı miyed diziliminde gösterilir.